'TÜRKİYE-İRAN ORTAKLIĞI KONJONKTÜREL'
Bora Bayraktar’a göre son dönemdeki yakınlaşma görüntüsüne karşın Türkiye ile İran arasında çok ciddi anlaşmazlıklar yerli yerinde duruyor. Bayraktar, Türkiye ve İran arasında son dönemlerdeki sıkı ilişkilerin kaynağının Kuzey Irak’taki bağımsızlık referandumunun ortak bir ulusal güvenlik tehdidi algısına dayandığını aktararak şu değerlendirmeleri yaptı:
‘DIŞ POLİTİKADA YENİ YÖNELİM YAZARLARI DA BÖLDÜ’
Türkiye’de iç politikayla dış politika arasındaki çizginin özellikle son beş, altı yılda belirsizleştiğini ve özellikle Davutoğlu döneminde dış politikada pragmatik yaklaşımlara yönelim tercih edilerek birçok meselenin yeniden değerlendirildiğini belirtti. Yaşanan sıkıntılardan ötürü bu politikanın işlemediğini gören hükümetin, yeni politikalara yöneldiğine dikkat çeken Bayrakta’a göre bu yeni yönelik iktidar yanlısı yazarlar içerisinde de derin bir ayrıma yol açtı:
‘TÜRKİYE VE İRAN BARZANİ YERİNE KYB’Yİ TERCİH EDEBİLİR’
Türkiye ve İran’ın baskıyı daha da arttıracağını öngörmek zor olmadığının altını çizen Bayraktar, Türkiye ve İran’ın Kuzey Irak’ta Barzani’ye alternatif bir KYB yönetimini tercih edebileceklerini bu amaçla Barzani’yi tasfiye etmeye yönelebileceklerini belirtti:
‘DESTEKLEYEN VE KARŞI ÇIKANLARDAN KİM SAĞLAM DURURSA DEDİĞİ OLACAK’
İran etkisinin KYB aracılığıyla artması pahasına Türkiye’nin Kuzey Irak’ta bir KYB iktidarını destekleyebileceğine dikkat çeken Bayraktar’a göre referanduma kesinlikle karşı çıkan Türkiye-İran bloğu ya da ortalığı yatıştırmaya çalışan ve referandumu üstü örtük bir şekilde destekleyen ABD-Avrupa bloğundan kim daha sağlam durursa, onun dediği olacak:
‘IRAK ORDUSU IŞİD KARŞISINDA ÖZGÜVEN KAZANDI’
Bağdat ve Erbil arasında çatışma ihtimalinin özellikle Kerkük gibi tartışmalı bölgeler sebebiyle yüksek olduğunu ifade eden Bayraktar, IŞİD’in alan kaybetmesinin Irak ve Suriye ordularına özgüven kazandırdığını ve Irak ordusunun bunu peşmergeye karşı kullanabileceğini belirtti:
“Kerkük gibi tartışmalı bölgeleri, ‘Bize devredin, buraları merkezi hükümet devralıyor’ gibi bir baskıyla birlikte, buralardan peşmergeyi çıkartma yönünde bir hamle gelirse, İran ve Türkiye’nin lojistik ve siyasi destek anlamında Bağdat’ın yanında durması muhtemel. Bir çatışma ihtimali var ama daha çok Irak içerisinde bir iç çatışma daha olası. Öte yandan, IŞİD giderek alan kaybediyor ve en son Havice’yi de kaybettiler. Karşı taraftan Rusya’yla Suriye geliyor. IŞİD artık denklemin dışına doğru gidiyor ve bu sebeple de zaten esas mesele hep oradan çıkıyor. IŞİD’in çıktığı yere kim girecek kim kontrol edecek sorusu gündemde. Hem Irak ordusuna hem de Suriye ve Rus ordusuna güven geldi. Bu anlamda IŞİD’i çok kısa sürede alan hâkimiyeti anlamında bitirecekleri düşünüyorum ve Merkezi hükümette bunun da özgüveni olacaktır ve bunu da peşmergeye karşı kullanabilirler.”