Önce New York'ta ardından da Washington'da temaslarda bulundu.
Görüşmelerinin sonunda Uluslararası Cumhuriyetçiler Enstitüsü'ndeki (IRI) yuvarlak masa toplantısında Amerikalı şirketlerin ve düşünce kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
Masanın etrafındaki herkes birleşme müzakerelerinin bir kez daha başarısız olmasının ardından Kıbrıslı Türklerin yola nasıl devam edeceğini merak ediyordu.
Soruları yanıtlayan Ertuğruloğlu, Türkiye'ye bağlı özerk bir cumhuriyet seçeneğini değerlendirdiklerinden Doğu Akdeniz'deki Türk savaş gemisinin petrol arama faaliyetlerine devam etmeleri durumunda Kıbrıslı Rumlara ait gemileri vurabileceğine kadar pek çok şey anlattı.
FEDERASYON SEÇENEĞİ ÖLDÜ
Kıbrıslı Türkler yeni dönemde ne istiyor?
"BM'ye şunu söyledik; bundan sonra yeniden bir müzakere olacaksa bu ancak 'devletten devlete' bir zeminde olur. Hedefi de ancak konfederasyon olabilir, federasyon değil. Bizim için federasyon seçeneği ölmüştür. Bu 50 yıllık bir başarısızlıktır. Uluslararası topluma rağmen yeni yöntemler önermek ya da kendimizi empoze etmek bizim tercihimiz değil. Bizimle konuşmak istiyorlarsa bunu uluslararası toplumla diyalog halinde yapmak isteriz. Ancak bizimle konuşmak istemezlerse de fazla zamanımız yok. Yeni yol haritamızı Kıbrıslı Rumların seçimlerinden çok önce belirlemiş olmayı istiyoruz.
YETKİLERİN ANKARA'YA DEVRİ DE BİR SEÇENEK
Yol haritanızın temel siyasi hedefi ne olacak?
GEREKİRSE RUM KESİMİ ADINA PETROL ARAYANLAR VURULUR
Doğu Akdeniz'deki petrol ve gaz yataklarına ilişkin arama çalışmalarında Rumlarla müzakereye açık mısınız?
Kıbrıslı Rumların bu konuda müzakere etmek istediğine gerçekten inanıyor musunuz? Ancak biz onların kafalarına göre devam etmemesi için elimizden geleni yapacağız. Yabancı şirketlerin anlaması gereken bu işi Kıbrıslı Rumlarla yapamayacak olmaları. Bizim davetimiz üzerine biliyorsunuz bir Türk gemisi arama yapmaya geldi. Umarız Kıbrıslı Rumlar tek taraflı aramada ısrar etmezler. Yıllardır ambargolarla uluslararası soygun yaptılar ama bu kez izin vermeyeceğiz. Yanlarına kar kalmaması için ne gerekiyorsa yapacağız.
Vurmaktan mı bahsediyorsunuz yani? Arama yapanlar arasında Amerikan şirketleri de var.
BARIŞ GÜCÜNE İHTİYAÇ KALMADI
Adadaki BM Barış Gücü ne olacak?
BM Barış Gücü'nün artık askeri olarak bir anlamı kalmadı ama insani konuları koordine eden sivil bir yapıya pekala dönüştürülebilir. BM Barış Gücü pılısını pırtısını toplayıp gitsin demiyoruz ama angajman kuralları değiştirilmeli diyoruz. Askeri bir birim olarak faydası yok ama insani bir ajans olarak faydası olabilir.
BM'nin sahadaki diğer mekanizmaları hakkında da negatif misiniz?
ANKARA'DA KİM İKTİDARDA OLURSA OLSUN İLİŞKİMİZ DEĞİŞMEZ
Türk-Amerikan ilişkileri zor bir dönemden geçiyor. Bu ortamda Ankara'nın size olan desteğinin aleyhinizde işleyebileceği yönünde bir endişeniz var mı?
Bugüne kadar bizi satmayan tek ülke Türkiye'dir. Onlara güvenmemek için hiçbir nedenimiz yok. Ankara ne kadar güçlüyse Kıbrıslı Türkler o kadar güçlüdür. Türkiye'nin çıkarları ve Kıbrıslı Türklerin çıkarlar ayrı değil. Ankara'ya bir şey söylenmesi gerekiyorsa biz bunu kapalı kapılar arkasında aile içinde tartışmalarda söyleriz. Ama beni buralarda Ankara'daki hükümeti eleştirirken göremezsiniz. Ankara'da hangi siyasi parti iktidarda olursa olsun bizim hükümetimizdir ve her zaman aramızda özel ilişkiler olacaktır. Türk-Amerikan ilişkileri düşüşte diye anavatan ile aramıza mesafe koyacak değiliz. Böyle bir şey söz konusu dahi olamaz. Türkiye gerekirse Kıbrıslı Türkler için evlatlarını ölüme göndermeye hazır. Daha başka bir şey söylememe gerek var mı?"