İran'ın her zaman Irak'ın birliği ve toprak bütünlüğünün korunmasından yana olduğunu dile getiren İranlı gazeteci, Tahran'ın her türlü ayrılıkçılık tezahürlerine karşı olduğunu vurgulayarak şunu söyledi: "Çünkü bu sürecin tüm Ortadoğu bölgesi için en olumsuz sonuçları olacak. Bu süreç, diğer grupların ayrımcılığının daha fazla etkinleşmesi için kötü örnek olacak".
'İRAN SADECE BAĞDAT HÜKÜMETİNİN İSTEĞİNİ YERİNE GETİRİYOR'
Ancak İran'ın bu sıkı tedbirlerinin bir halk olarak Iraklı Kürtleri hedef almadığına dikkat çeken Naimi, "Sadece Bağdat'taki merkezi hükümetin isteği yerine getiriliyor. Bu sadece, kendi hırsları doğrultusunda ve komşu ülkelerin protestolarına rağmen hareket eden sayın Barzani için bir mesaj. Gerçi daha sonra Barzani'nin ağzından bu referandumun bir nevi anket olduğunu ve ayrımcılık amacını taşımadığını duyduk. Evet, belki de öyledir, belki bu referandumun amacı, Bağdat'taki merkezi hükümeti müzakere masasına oturtma ve Kürtler için daha fazla ayrıcalıkları elde etme çabasıdır" ifadelerini kullandı.
'POTANSİYEL GÜVENLİK TEHDİTLERİNE KARŞI GEREKLİ'
"Tahran daha önce sınır kontrolü için bu bölgede tek başına tatbikat yapıyordu. Bu, potansiyel güvenlik tehditlerine karşı acil tepki taktiği ve mekanizmalarını geliştirmek için gerekli. Gerçi elbette biz, Barzani hükümetini ve Bağdat'ı bu iç çatışmanın çözümünü kesinlikle sadece barışçıl yollarla bulmaya çağırıyoruz. Bunun için birbirlerine uzlaşıyla yaklaşmalılar. Ama eğer barış olmazsa savaş kaçınılmaz olur. Bu noktada komşumuz Türkiye de aktif rol oynuyor. Türkiye defalarca kendi tutumu ve eylemleri konusunda Mesut Barzani'yi uyardı. Her halükarda böyle bir senaryonun gelişimi bölgeyi çok tehlikeli gerilimi ve kaos ortamına iter. Bu yüzden İran şu anda tam da bu istenmeyen senaryoyu önleme amacıyla tamamen yasal ve mantıklı hareket ediyor. İran bu durumda, bölgedeki barış ve istikrarı koruma namına kendi güçlü askeri yumruğunu göstermek zorunda".