Gazete Habertürk'ten Veli Sarıboğa'nın aktardığına göre, Bolivya- Türkiye hattındaki uyuşturucu kaçakçılığına ilişkin davada tutuklu sanık kalmadı. Uluslararası uyuşturucu baronu Abdullah Baybaşin'in adı önce İngiltere'de duyuldu. 1980'de silahlı saldırı sonucu tekerlekli sandalyeye mahkûm olan Baybaşin'in, Londra'daki uyuşturucu pazarının yüzde 90'ını kontrol ettiği öne sürülüyordu.
Dava bitmedi, uyuşturucu baronu serbest kaldı!
— Habertürk (@Haberturk) October 2, 2017
https://t.co/ItBKOHpWHv pic.twitter.com/oxMhHbyI4L
Baybaşin, 8 ay takip edildi ve 2006'da yakalandı. ‘Organize suç örgütü' ve ‘uyuşturucu ticareti'nden tutuklanan Baybaşin, 4 yıl sonra tahliye oldu. 2010 Kasım ayında Türkiye'ye döndü. 2 ay sonra ise İstanbul Narkotik Şube, bir yıllık soruşturmayı 27 Ocak 2011'deki dev operasyonla tamamladı. Bolivya'dan gelip Ambarlı'ya yanaşan gemide 281 kilo kokain yakalandı.
Önceki gün görülen son duruşmada 8 tutuklu sanık, 5 yıllık tutukluluk süresini aştıkları gerekçesiyle tahliye istedi. Mahkeme, tahliye ettiği sanıklara yurtdışı yasağı koyup duruşmayı 2018 Şubat'a erteledi.
'GODFATHER İZLER GİBİYDİK'
Abdullah Baybaşin'in, İngiltere'nin 'en tehlikeli adam' ilan ettiği ve ‘Avrupalı Escobar' olarak bilinen abisi Hüseyin Baybaşin'in yerine geçtiği iddia ediliyor. 15 yıldır Hollanda'da tutuklu olan Hüseyin Baybaşin'in davası 4 yıl sürmüştü. İngiliz Savcı Robin Plummer, süreci şöyle anlatmıştı: "8 ay çeteyi takip ettik. Tıpkı, 'Godfather' (Baba) filmini izler gibiydik. Her gün yeni birileri gelir, ilk işleri Abdullah Baybaşin'in elini öpmek olurdu. Uzun yıllar Londra'daki Türkler arasında korku saldılar."