"Gençliğimin hücrelerde geçmesine sebep olanların başında gelmiş olmana rağmen halen daha hayattasın. Seni bugüne kadar öldürmemiş olmam bile benim suç örgütü lideri olmadığımın en büyük kanıtıdır."
Peker, kendisinin iç çamaşırlarıyla gözaltına alındığını söyleyen Altaylı için ifadelerine şöyle devam etti:
"Ne ben ne de Türkiye’de hiç kimse böyle bir görüntüyü izlememiştir. Acaba sen yatak odama gizli kamera kuran Fethullahçı polis müdürleriyle beraber mi izledin o görüntüleri (öyle ya senden başka gören yok).”
Altaylı, dün kaleme aldığı yazıda AK Parti'yi de hedef olarak "Mafyayla köküne kadar mücadele eden bir partiden, bugün bu noktaya gelindiyse 'Yeni Türkiye' de 'eskiyor' demektir" ifadelerini kullanmıştı.
Altaylı'nın yazısı şöyleydi:
AK Parti iktidar olduktan bir süre sonra, AK Parti’nin liderinin çok da haklı olarak övündüğü bir durum vardı ortada.
Başbakan Erdoğan, her yerde “Mafyayı bitirdik” diyordu.
Türkiye’yi, sokakları, iş dünyasını haraççılardan, ihalecilerden, mafyacılardan, çakallardan kurtarmakla övünüyordu.
Çok da haklıydı.
Bitirmişlerdi.
Dışarıda kalan elbet üç-beş gangster vardı, ama örgütlü suçlarla çok ciddi mücadele ediliyordu.
İhalelere müdahale eden, özelleştirmeleri bile organize eden, işadamlarının kimyasını bozan taife sindirilmiş, temizlenmiş, içeri tıkılmıştı.
Şimdi ise “Yeni Türkiye” denilse bile eski tas eski hamama doğru bir gidiş olduğu gözlemleniyor.
Sedat Peker adını son zamanlarda çokça duyar olduk.
Öyle midir, değil midir bilemem ama her taşın altından çıkan “Sedat Peker” diyor.
Hele hele son günlerde sosyal medyada dolaşan bir video var ki, izlemek bile mümkün değil, insanın asabını, ruh halini bozuyor.
Her ne kadar kendisi “Benimle alakası yok” dese de orada bile “Sedat Peker” gündemde.
Mafyayla köküne kadar mücadele eden bir partiden, bugün bu noktaya gelindiyse “Yeni Türkiye” de “eskiyor” demektir.
Eskimeyi bundan daha iyi hiçbir şey göstermez.