‘POLİS ORANTISIZ GÜÇ KULLANDI’
Aslı Bilge, İspanya’nın Katalonya Bölgesi’nde referandum sebebiyle hareketliliğin bir aydan fazladır devam ettiğini, karşılıkıl gösterilerin düzenlendiğini aktarırken, referandum günü ulusal polis teşkilatı ile halkın karşı karşıya gelmesi ve orantısız güç kullanımının büyük tepki yarattığını aktardı:
“Sadece bağımsızlık yanlıları değil aynı zamanda İspanya'da kalmak isteyenler de gösteriler yaptı ama onlarınki biraz daha küçüktü. (Referandum günü) ise helikopter sesleriyle uyandık, bir kere onu söylemek lazım. Acayip bir güne uyandığımız kesin. Sabahleyin özellikle okulların içinde çok büyük arbedeler olmuş. Dışarıda da oldukça fazla polis güçleri vardı. İspanya'da üç tür polis var. Bir Mossos d'Esquadra; bunlar Katalan polisleri, tamamen Katalonya'ya özgü polis gücü. Guardia Civil var, İspanyol militer güç, olaylar olduğu zaman müdahale ediyorlar. Bir de Policia Nacional denen ulusal polis. Şimdi bu iki polis gücü de karşı karşıya geldi Barselona'da ve Katalonya'nın diğer yerlerinde. Polislerin çok ciddi müdahaleleri var, çok fazla yaralı var. Özellikle infial yaratan polisin gereksiz ve orantısız güç kullanması dışında plastik mermi kullanması. Çünkü Katalonya hükümeti plastik mermilerin kullanılmasını yasaklamış durumdaydı. Halbuki bu yaralılardan bir tanesi gözünden vurulmuş plastik mermiyle. Akşamüstü ortalıkta hiçbir şey yoktu açıkcası, yani şiddet eylemleri sabahleyin gerçekleşmiş, bütün gün sürdüğü söyleniyordu ama sokaklarda hareketlilik yoktu.”
‘HALK BU KADAR ŞİDDETİ BEKLEMİYORDU’
‘”Yaklaşık 2315 oy merkezi var ve İspanya polisi sadece 344'ünü kapatabilmiş. Bu konuda da büyük tartışmalar var çünkü diyorlar ki, eğer Katalonya polisi daha önce kapatabilseydi seçim merkezlerini, o zaman halkla İspanyol polisi karşı karşıya gelmeyecekti. Yani Mossos da suçlanıyor. Ben açıkçası önümüzdeki günlerde Mossos başkanının istifa edeceğini düşünüyorum. Anayasa Mahkemesi yasakladığından beri Katalanlar referanduma izin verilmemesini bekliyorlardı. Rajoy da son derece açık konuştu, ‘Buna kesinlikle izin vermeyeceğim ve ne yapılması gerekiyorsa yapacağım, beni bunu yapmaya zorlamayın’ dedi. Fakat insanlar bu kadar şiddet uygulanmasını beklemiyordu sanırım, daha yumuşak davranırlar diye düşünüyorlardı. Tabii Türkiye ile kıyasladığımız zaman uygulanan şiddet inanılmaz boyutlarda görülmüyor. Bizim gözümüz çok daha fazlasına alıştığı için açıkçası bir şehrin en azından birkaç saat içinde neredeyse normale dönmesi çok da normal gelmiyor. Ama insanlar çok şoke oldular ve ortada savaş görüntüleri var zannedildi, videolardan takip edenler için. En azından Barselona için konuşabilirsek öyle bir şey yoktu.”
‘İRADELERİNİ SANDIĞA YANSITMAK SONUÇTAN DAHA ÖNEMLİ’
Aslı Bilge, referandum daha sağlıklı koşullarda yapılabilseydi, sandıktaki oranları etkileyebileceği görüşünde. Barselona’nın çok kültürlü ve kimlikli bir şehir olduğunu anımsatan Bilge, halkın referandumda sonuçtan daha fazla iradelerini sandığa yansıtmayı önemsediklerinin altını çizdi:
‘KATALAN BÖLGESİ’NDE EĞİTİM DİLİ KATALANCA’
Bilge, geniş özerklik sayesinde Katalanların kültürel meseleleri bulunmadığını aktarırken, İspanyol olma halinin de eski Kastilya üzerinden algılandığını belirtti. Bilge halihazırdaki uygulamayı da şöyle özetledi:
“Burada konuşulan dil İspanyolca fakat Katalanlar'ın söylediği Kastilyanların yani Kastilya dilinin ve kültürünün empoze edildiği. Mesela Barselona'da İspanyolca biliyorum demek için ‘Kastilya, Castellano biliyorum’ diyorsunuz. O da tabii İspanya'yı oluşturan ulusların birisi fakat hâkim dil olmuş. Genel ortak dil İspanyolca. Biz dışarıdan bakınca çok iyi anlayamıyoruz ama buradaki okullarda Katalanca öğretiliyor. Yani İspanyolca öğretilmiyor çocuklara, o kazanılmış bir hak. Genelde okullarda İspanyolca ve Katalanca öğreniyorlar. Katalanlar zaten oldukça fazla mesafe kaydetmiş durumdalar, dil hakları bakımından.”
‘EKONOMİK KRİZ BAĞIMSIZLIK İSTEĞİNİ TETİKLEDİ’
“İspanya mali krizden yavaş yavaş çıkmaya başlıyor dolayısıyla ekonomik sorunlar var, mesela çok yüksek bir genç işsizliği var. Barselona ekonomik olarak bölgenin en önemli şehri, İspanya'nın en önemli şehirlerinden birisi. Fakat Katalonya bu krizi çok derin hissetmiş durumda. Bu aynı zamanda anayasal krizle birleşince bağımsızlık yanlılığı arttı. Hükümetin bu kadar sert karşılık vermesi bence bağımsızlık yanlılığını çığ gibi arttıracak, zaten arttırmış. Şimdi sorun nereden çıkıyor bir de ona bakmak lazım. 2006'da ekonomik krizin başlangıcıyla siyasi krizin başlangıcı birbirini tutuyor demiştik, 2006'da Katalanların yeni statüsü hem Katalan hem İspanya parlamentosunda onaylanıyor. Daha fazla kültürel hak, daha fazla finansal hak getiriyor ve Katalanlar'ı ulus olarak tanımlıyor. Fakat Rajoy'un Halk Partisi (Partido Popular) Anayasa Mahkemesi'ne başvuruyor ve de birçok maddesini iptal ettiriyor. Dolayısıyla Katalanlar kendilerini yanıltılmış hissediyorlar, aptal yerine konulmuş hissediyorlar. Çünkü özerk statü benimsendiği halde hukuk yoluyla yok edilmiş, geçersiz sayılmış. Dolayısıyla 2006'dan sonra karşılıklı restleşmelerle devam ediyor ve gelinen nokta şu anda bir anayasal çıkmazda.”
‘KATALONYA ZENGİNLİĞİNİ PAYLAŞMAK İSTEMİYOR’
Katalonya Özerk Bölgesi’nin Avrupa’da en zengin bölgelerden biri olduğunu ve sorunun temelinin bu maddi kaynağın paylaşılmak istenmemesi olduğunu da anımsatan Bilge’ye göre sadece Barcelona değil, Madrid de gelirlerinin büyük kısmını daha az gelirli bölgelerine aktarıyor:
“Katalonya çok zengin bir yer ve Barselona'nın kişi başına düşen milli geliri (gayrı resmi) 80.000 avro civarında. Burayı Avrupa'nın en zengin bölgelerinden biri yapıyor yani sadece İspanya'nın değil, Avrupa'nın en zengin yerlerinden birisi. Ortada çok ciddi bir zenginlik var ve Katalanlar da bu zenginliği kendileri kullanma isteği var. Fakat şunu da belirtmek lazım, şimdiki başkan Puigdoment'tan önceki başkan Artur Mas “İspanya bizden çalıyor” sloganına sığınırken artık o slogan pek kullanılmıyor. İnsanların içinde her zaman “Biz zenginiz ve fazla ödüyoruz ve gerektiğince geri alamıyoruz” düşüncesi var. Aslında bu İspanya'da pek çok bölge için geçerli. Yani Katalonya geri alamıyor da Madrid alabiliyor mu? Madrid de alamıyor mesela, onlarda da aynı durum var, daha fazla verip daha az alıyorlar. Yani fakir bölgelere daha fazla gidiyor verdikleri vergilerden.”
Yaşananlarda merkez sağcı Rajoy hükümetinin de sorumluluğuna dikkat çeken Bilge, İspanya Başbakanı’nın doğru düzgün bir siyasi çözüm önermediğini ve ciddi eleştiri oklarının hedefi olduğunu vurguladı:
“Burada bir azınlık hükümeti var ve ciddi bir siyasi kriz yaşandı. Uzun süre hükümet kurulamadı. Ve Rajoy şu anda azınlıkta, hükümet kurmuş durumda ama işte sosyalistlerin krizin sonunda destekleri sayesinde hükümet kurulmuş durumda. Rajoy’un aslında yeterince meşruiyet sahibi bir gücü yok. Rajoy'un en çok eleştirildiği şeylerden birisi, hiçbir siyasi öneri getirmeden hukuka başvurarak Anayasa Mahkemesi'ne gitmesi. Yani krizin başında da Rajoy var, sonunda da Rajoy. Sosyalistler ise (referandum konusunda) hükümeti desteklediler. PSOE lideri Pedro Sanchez hükümete destek verdi fakat şimdi partiden ciddi hoşnutsuzluk sesleri geliyor. Yaşanan şiddet kabul edilir gibi değil. Sanchez Rajoy'u Katalan hükümetiyle diyaloğa ve pazarlığa başlamak için göreve çağırdı. İspanyol parlamentosunda çok uzun bir süre konuşulacak bu konu. Şu açık ki konuyu çözmek için her şeyden önce diyalog şart. Çünkü köprünün üzerinde birbirlerine boynuzlarını geçirmiş keçiler gibi herkes kendi istediğini sonuna kadar direterek bu iş olmayacak. Sadece kırmızı çizgilerle siyaset yapılamaz. En önemli olan şey konuşabilmek, birbirimizi anlayabilmek, diyaloğa girmek. Yani sonuçta bir yere varılır varılmaz ama parlamentolarda bunları konuşmak gerekiyor. Ve Rajoy'un da yapmadığı ve yapılması gereken şey de bu. Aslında Rajoy diyorum ama burada çok ciddi eleştiriler var Katalan hükümetine. Çünkü ciddi bir gayrimeşruluk durumu var, tanınmayan bir referandumu zorla yaptırmak var, insanları tehlikeye atmak var. Çünkü polis müdahalesi kesin olduğu halde o referanduma gidildi ve bunun tabii ki sonuçları olacak.”
‘REFERANDUM KARARI İTTİFAKLA ALINMADI’
Bilge, referandumun halkı hatta aileleri dahi böldüğünü ve ciddi bir bölünmüşlük yarattığını da aktardı. Bilge, İspanya Kral’ının ise geçmişte olduğu türden bir uzlaştırıcı rol oynayamadığını ekledi: