Hürriyet gazetesinden İpek Özbey'e konuşan Gürsel şunları söyledi:
Pazartesi gecesinden beri herkes AFP’nin fotomuhabiri Yasin Akgül’ün çektiği cezaevi önündeki kavuşma fotoğrafınızı konuşuyor. Şahane bir fotoğraftı. O anı anlatır mısınız? Kafasını tebessümle çeviren bir asker var. CHP Milletvekili Mahmut Tanal’ın o fotoğrafta ne işi var mesela?
Nazire Kalkan Gürsel: O fotoğrafın mimarı Mahmut Tanal.
Kadri Gürsel: Ama Mahmut Tanal bize 'Öpüşün' demedi (Gülüyor).
Nazire Kalkan Gürsel: Biz dışarıda bekliyorduk. Jandarma "Uzakta durun" dedi. Milletvekilleri daha yakına gidebiliyorlar. Mahmut Bey, "En azından eşi gelsin" deyince ben hemen koştum. Mahmut Bey jandarmaya müdahale etti. Sarıldık ve öpüştük. O sırada fotoğraflarımızın çekildiğinin farkında değilim.
Ne zaman gördünüz fotoğrafı?
NKG: Sabah kalktığımızda sosyal medyada gördüm. İnanamadım. Hemen Kadri’ye de gösterdim.
İlk gördüğünüzde ne hissettiniz?
KG: Benim hoşuma gitti. Daha önce eşimle öpüşürken çekilmiş fotoğraflarım vardı. Ama bir kavuşmanın olabilecek en doğal hali gibi geldi bana. Cezaevi kapısı önünde çekilmiş bu fotoğrafın anlamını büyüten, oradaki askerin başını utangaçça çevirip mütebessim bir ifadeyle bize bakarak, orada özel bir hayat alanı açmasıydı. “Ben bakmıyorum, siz öpüşebilirsiniz” demek istiyordu. O fotoğraf gücünü doğallığından aldı.
Şimdi o fotoğraf karesinin dışına çıkmanızı rica edeceğim. Önünüze başka bir çiftin, aynı koşullarda çekilmiş böyle bir fotoğrafı gelse gazeteci olarak ne başlık atarsınız?
KG: Masumiyet…
NKG: Hayat öpücüğü…
Dedim ya, hepimize iyi geldi ama eleştirenler de oldu…
KG: Bu, Türkiye’deki kültürel yarılmanın ne kadar vahim olduğunu gösteriyor. Bu kadar doğal bir sevinci bile çok görenler var. Buna birtakım anlamlar yüklemenin de gereği yok. Bu fotoğraf, birbirini çok özlemiş iki sevgilinin kavuşmaları sırasında çevreyi de umursamayarak kucaklaşmaları. Sevgililer de birbirlerini böyle öperler.
NKG: Çok tepki de gelmedi zaten. Bu fotoğraf bu kadar ilgi gördüyse demek ki insanların buna, sevgiyi hissetmeye ihtiyacı varmış.