Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
'SADECE BİREYSEL KARİYERİ İÇİN MÜCADELE EDENLERİN BU PARTİDE YERİ YOK'
- Vatanımızı parçalayamayacaklar, vatanımızı bölemeyecekler. Buna gayret edenler bedelini ağır ödeyecekler.
'GEÇMİŞTE YAPTIKLARIMIZDAN ASLA PİŞMAN DEĞİLİZ'
- Geçmişte yaptıklarımızdan asla pişman değiliz ama madem artık şartlar değişmiştir, bizim kendilerine eskiden beri her türlü desteği verdiğimiz Kuzey Irak yerel yönetimi ülkemize rağmen bir adım atmıştır, öyleyse bunun da bedelini ödeyecektir.
- Kuzey Irak yönetiminin kendi kafasına göre çizdiği haritadaki pek çok yerleşim yerinde ya Araplar ya Türkmenler ya da diğer gruplardan bazıları çoğunluktadır.
- İsrail bayraklarıyla sokakta dolaşılması bizi üzdü. Demek ki Mossad'la bu yönetimin geçmişi bir ve beraberdi.
- Kuzey Irak'ta bağımsız bir devlet kurulmuyor. Tam tersine birileri tarafından keyifle deşilecek, sürekli kanayan bir yara açılıyor.
'SİZİ İSTİSMAR EDENLERE ALDANMAYIN'
Kürt vatandaşlara da seslenen Erdoğan, "Sizi istismar edenlere aldanmayın. Bunlar hiçbir zaman sizin hizmetkarınız olmadılar. Biz yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevdik, onlar sizi sevmediler. Sakın bunların oyununa gelmeyin. Onun için biliniz ki bu kardeşleriniz bu ülkede bu milletin efendisi olmaya değil, hizmetkarı olmaya geldi. Biz, Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Gürcü'süyle, Abaza'sıyla, Boşnak'ıyla, Arnavut'uyla, Dadaş'ıyla, aklınıza ne gelirse hepsine hizmetkarız. Farkımız bu" değerlendirmesinde bulundu.
'SADDAM KÜRTLERİ KATLETTİĞİNDE NE KADAR ÜZÜLDÜYSEK TÜRKMENLERİN ÜZERİNE GİTTİKLERİNDE DE AYNI TEPKİYİ VERDİK'
Erdoğan, şunları kaydetti: "DEAŞ'a karşı Irak halkını korumak ve destek vermek için yaptığımız girişimlere hep karşı çıktılar. Halbuki Irak toprakları terör örgütleri tarafından delik deşik edilmiştir. Aynı şekilde Kuzey Irak yönetiminin bağımsızlık sevdası anlaşılır gibi değil. Biz Kuzey Irak Kürtleri başta olmak üzere Irak'taki yaşayan tüm kardeşlerimizin hep yanında olduk. Kredi verdik, her türlü desteği verdik ama bizi anlamadılar ve hiçbir karşılık gözetmeksizin desteledik. Herhangi bir beklenti ile değil, kardeşlik ve komşuluk hukukunun bir gereği olarak yaptık. Saddam, Kürtleri katlettiğinde ne kadar üzüldüysek ve hangi yardım kararlarını harekete geçirdiysek, Türkmenlerin üzerine gittiğinde, onları evlerinden, köylerinden, şehirlerinden uzaklaştırmaya çalışıldığında da aynı tepkiyi verdik."