“Yola çıkmadan önce arkadaşım olan Kenan Doğru ile konuştuk. Bana iş bulamadığını söyleyince 2 bin TL karşılığında şoför olarak anlaştık. Kendisi o gün çalışmaya başladı. İlk olarak arabayı Kenan kullanıyordu. Yorulduğunu anlayınca İzmir taraflarında aracı ben kullanmaya başladım.
'FRENE BASTIM AMA ZEMİN KAYGAN OLDUĞU İÇİN…'
Yağmur çiselemeye başladı ve yerlerin kaygan olduğunu düşünerek hızımı 130-140 km'ye düşürdüm. Güvenlik sıkıntı olursa emniyet şeridine rahat geçebilmek için orta şeride geçtim. Olay yerine geldiğimizde rampayı çıkar çıkmaz orta şeritte bir aracın olduğunu gördüm. Direksiyonu sol tarafa kırdım ama kullandığım aracın sağ ön tekerleği ile öndeki araca çarptım. Frene bastım ama zemin kaygan olduğu için işe yaramadı. Takla atarak yolun en sağ tarafındaki tele takılarak durabildik. Aracın sunroofundan dışarı çıktık ve çarptığımız araca doğru gittik. Aracın içindeki bayanın hala yaşadığını fark ettim ve geçen araçlara 112'yi aramalarını söyledim. Camdan fırlayarak ölen çocuğu görünce kendimi kaybettim. Suçu üstlenmememin en temel nedeni budur. Arkadaşım Kenan bunu anlayınca suçu üstleneceğini söyledi ve öyle yaptı. Araç kullanırken kesinlikle alkol ya da uyuşturucu kullanmadık."
Olaydan sonra İstanbul'a gittiğini anlatan Emrah Serbes, “Özel bir psikiyatri kliniğinde 4-5 gün kadar yattım ve tedavi oldum. Kendimi cezaevi koşullarına ruhsal ve bedensel olarak hazırladım. Daha sonra İzmir Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığına gelerek teslim olmaya karar verdim. Cezam neyse çekmeye razıyım” ifadelerini kullandığı öğrenildi.