Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde 25 Eylül'de gerçekleştirilen bağımsızlık referandumu ile birlikte Erbil'in Bağdat'taki merkezi hükümetle de, Türkiye ve İran gibi bölgesel güçlerle de arasında gerilim yükseldi. Türkiye'den petrol vanalarının kapatılacağı tehditleri gelirken, Türk ve Irak ordusu sınırda ortak harekât tatbikatı düzenledi. Sürecin nasıl ilerleyeceği tartışılırken bölge ülkelerinin tavırları merak konusu. Gelişmeleri gazeteci, yazar Mehmet Ali Güller ile konuştuk.
‘TÜRKİYE GERÇEKTEN İSTESEYDİ REFERANDUMU ENGELLERDİ'
Mehmet Ali Güller'e göre, Türkiye'nin referandum konusundaki gerçek niyeti referandumun yapılıp yapılmamasına bakılarak anlaşılabilirdi. Türkiye gerçekten isteseydi, referandumun erteleneceğine dikkat çeken Güller, MGK'dan çıkan sert söylemlere rağmen, ortada elle tutulur bir tehdit olmadığı görüşünde:
‘BAĞIMSIZLIĞIN YOLUNU TÜRKİYE AÇTI'
Erdoğan'dan gelen vanayı kapatabilecekleri yönündeki açıklamaların referandum gerçekleştirildikten sonra geldiğini ve iş işten geçtikten sonra yaptırımların bir faydasının olmadığını belirten Güller, IKBY'yi bağımsızlığa götüren sürecin Erbil'in Türkiye ile yaptığı petrol anlaşması ile başladığının altını çizdi:
‘BÖLGE ÜLKELERİ BİRLİKTE POLİTİKA ÜRETMELİ'
Bölge güçlerinin birbirlerine karşı kozlar kullanıp, düşman olmak yerine ortak politikalar yürütmesinin ABD'nin bölgedeki emellerini engelleyebileceğine işaret eden Güller, şu değerlendirmelerde bulundu:
‘ABD REFERANDUMA KARŞI DEĞİL, MESELE ZAMANLAMA'
ABD'nin temelinde bağımsızlık referandumuna karşı olmadığını, sadece sahada değişen dengeler sebebiyle ertelemesini istediğini aktaran Güller, ABD'nin gücünün eskisi gibi Ortadoğu'yu kontrol etmeye yetmediğini belirtti:
‘ABD KADERİNİ TAYİN HAKKINI PARÇALAYIP YÖNETMEK İÇİN KULLANIYOR'
Kavramların yaşanılan döneme göre yorumlanması gerektiğine dikkat çeken Güller'e göre ABD ‘ulusların kaderini tayin hakkı' söylemini, ülkeleri parçalayıp kolay yönetmek için kullanıyor ve bu politikadan hiçbir halka fayda çıkmaz: