© SputnikSuriye’deki zorlu yaşam koşullarında halk göçmen kuşları sabırsızlıkla bekliyor, zira böylece sofralarına et koyabiliyorlar.
Özellikle de sahil bölgelerinde halk kuşları yakalamak için sopalara özel bir yapıştırıcılar sürüp daha sonra da bu sopaları ağaç dalları veya çimlere koymak gibi basit, etkili ve ucuz olan eski yöntemleri kullanıyor.
Sözgelimi, savaştan önce Lazkiye’de yaşayan Muhannad Maalan varlıklı ve hiçbir şeye ihtiyacı olmayan bir insandı. Ancak savaş nedeniyle birçok şeyini kaybetti ve şimdilerde kuş avı için yapıştırıcı üretimiyle uğraşıyor. Hazırladığı ürünleri makul fiyatlarla komşularına satıyor. Bu şekilde de kendisi ve ailesinin ihtiyaçlarını giderebiliyor ve başka hiçbir gelir kaynağı yok.
Özellikle de sahil bölgelerinde halk kuşları yakalamak için sopalara özel bir yapıştırıcılar sürüp daha sonra da bu sopaları ağaç dalları veya çimlere koymak gibi basit, etkili ve ucuz olan eski yöntemleri kullanıyor.
Sözgelimi, savaştan önce Lazkiye’de yaşayan Muhannad Maalan varlıklı ve hiçbir şeye ihtiyacı olmayan bir insandı. Ancak savaş nedeniyle birçok şeyini kaybetti ve şimdilerde kuş avı için yapıştırıcı üretimiyle uğraşıyor. Hazırladığı ürünleri makul fiyatlarla komşularına satıyor. Bu şekilde de kendisi ve ailesinin ihtiyaçlarını giderebiliyor ve başka hiçbir gelir kaynağı yok.
1/4
© Sputnik
Suriye’deki zorlu yaşam koşullarında halk göçmen kuşları sabırsızlıkla bekliyor, zira böylece sofralarına et koyabiliyorlar.
Özellikle de sahil bölgelerinde halk kuşları yakalamak için sopalara özel bir yapıştırıcılar sürüp daha sonra da bu sopaları ağaç dalları veya çimlere koymak gibi basit, etkili ve ucuz olan eski yöntemleri kullanıyor.
Sözgelimi, savaştan önce Lazkiye’de yaşayan Muhannad Maalan varlıklı ve hiçbir şeye ihtiyacı olmayan bir insandı. Ancak savaş nedeniyle birçok şeyini kaybetti ve şimdilerde kuş avı için yapıştırıcı üretimiyle uğraşıyor. Hazırladığı ürünleri makul fiyatlarla komşularına satıyor. Bu şekilde de kendisi ve ailesinin ihtiyaçlarını giderebiliyor ve başka hiçbir gelir kaynağı yok.
Özellikle de sahil bölgelerinde halk kuşları yakalamak için sopalara özel bir yapıştırıcılar sürüp daha sonra da bu sopaları ağaç dalları veya çimlere koymak gibi basit, etkili ve ucuz olan eski yöntemleri kullanıyor.
Sözgelimi, savaştan önce Lazkiye’de yaşayan Muhannad Maalan varlıklı ve hiçbir şeye ihtiyacı olmayan bir insandı. Ancak savaş nedeniyle birçok şeyini kaybetti ve şimdilerde kuş avı için yapıştırıcı üretimiyle uğraşıyor. Hazırladığı ürünleri makul fiyatlarla komşularına satıyor. Bu şekilde de kendisi ve ailesinin ihtiyaçlarını giderebiliyor ve başka hiçbir gelir kaynağı yok.
© SputnikHer ağustos karısı ve oğlu ile bahçelerinde yetişen Süryani eriklerini toplayan Malaan, şunları söyledi:
“Meyveleri toplayıp eve getiriyoruz. Meyvelerin dışındaki kabuğu çıkarıp çiğniyor ve bir kaba tükürüyor, daha sonra da içine gliserin ekliyoruz. Böylece içindeki gluten soğukta donmuyor. Daha sonra da bal ekliyoruz, bu da içindekilerin kaybolmamasını sağlıyor. Son olarak da beyaz, yeşil ve bal rengi ekliyoruz. Yeşil renk yapıştırıcının çimenlerle, bal rengi kuru otlarla, beyaz da kuşların gece bile çekebilen incir ağaçlarına uymasını sağlıyor.”
Malaan, ayrıca Süryani eriği yapraklarının kaynatılıp içilerek şeker hastalığının tedavisinde de kullanıldığını, kuş avlamak isteyen Türkiye, Kanada, ABD’, Avusturya ve Lübnan’daki Suriyelilerin de ülkerine geldiklerinde bu yapışkan dallardan satın aldıklarını söyledi.
“Meyveleri toplayıp eve getiriyoruz. Meyvelerin dışındaki kabuğu çıkarıp çiğniyor ve bir kaba tükürüyor, daha sonra da içine gliserin ekliyoruz. Böylece içindeki gluten soğukta donmuyor. Daha sonra da bal ekliyoruz, bu da içindekilerin kaybolmamasını sağlıyor. Son olarak da beyaz, yeşil ve bal rengi ekliyoruz. Yeşil renk yapıştırıcının çimenlerle, bal rengi kuru otlarla, beyaz da kuşların gece bile çekebilen incir ağaçlarına uymasını sağlıyor.”
Malaan, ayrıca Süryani eriği yapraklarının kaynatılıp içilerek şeker hastalığının tedavisinde de kullanıldığını, kuş avlamak isteyen Türkiye, Kanada, ABD’, Avusturya ve Lübnan’daki Suriyelilerin de ülkerine geldiklerinde bu yapışkan dallardan satın aldıklarını söyledi.
2/4
© Sputnik
Her ağustos karısı ve oğlu ile bahçelerinde yetişen Süryani eriklerini toplayan Malaan, şunları söyledi:
“Meyveleri toplayıp eve getiriyoruz. Meyvelerin dışındaki kabuğu çıkarıp çiğniyor ve bir kaba tükürüyor, daha sonra da içine gliserin ekliyoruz. Böylece içindeki gluten soğukta donmuyor. Daha sonra da bal ekliyoruz, bu da içindekilerin kaybolmamasını sağlıyor. Son olarak da beyaz, yeşil ve bal rengi ekliyoruz. Yeşil renk yapıştırıcının çimenlerle, bal rengi kuru otlarla, beyaz da kuşların gece bile çekebilen incir ağaçlarına uymasını sağlıyor.”
Malaan, ayrıca Süryani eriği yapraklarının kaynatılıp içilerek şeker hastalığının tedavisinde de kullanıldığını, kuş avlamak isteyen Türkiye, Kanada, ABD’, Avusturya ve Lübnan’daki Suriyelilerin de ülkerine geldiklerinde bu yapışkan dallardan satın aldıklarını söyledi.
“Meyveleri toplayıp eve getiriyoruz. Meyvelerin dışındaki kabuğu çıkarıp çiğniyor ve bir kaba tükürüyor, daha sonra da içine gliserin ekliyoruz. Böylece içindeki gluten soğukta donmuyor. Daha sonra da bal ekliyoruz, bu da içindekilerin kaybolmamasını sağlıyor. Son olarak da beyaz, yeşil ve bal rengi ekliyoruz. Yeşil renk yapıştırıcının çimenlerle, bal rengi kuru otlarla, beyaz da kuşların gece bile çekebilen incir ağaçlarına uymasını sağlıyor.”
Malaan, ayrıca Süryani eriği yapraklarının kaynatılıp içilerek şeker hastalığının tedavisinde de kullanıldığını, kuş avlamak isteyen Türkiye, Kanada, ABD’, Avusturya ve Lübnan’daki Suriyelilerin de ülkerine geldiklerinde bu yapışkan dallardan satın aldıklarını söyledi.
© SputnikSon yıllarda Suriye’deki balık tüketimi üç kat artarak yılda kişibaşı 5 kilograma ulaştı. Sahil bölgelerindeki yerel pazarlarda köpek balıkları sıklıkla satılıyor. Hatta deniz kaynaklarının fazla tüketilmesi nedeniyle türlerin sayısında ciddi bir artış gözleniyor.
Suriye Doğal Yaşamı Koruma Topluluğu görevlisi Mueyna Badran “Vatandaşların güvenliğini sağlamak için hükümet köpek balığı avına izin verdi. İleri görüşlü olmayan bazı balıkçılar da bundan yararlanarak yasadışı avlanmaya girişti. Lazkiye ve Tartus’taki pazarlarda bunun sonuçları görülebiliyor, çok fazla köpek balığı satılıyor. Daha önce böyle bir durum sözkonusu değildi” dedi.
Suriye Doğal Yaşamı Koruma Topluluğu görevlisi Mueyna Badran “Vatandaşların güvenliğini sağlamak için hükümet köpek balığı avına izin verdi. İleri görüşlü olmayan bazı balıkçılar da bundan yararlanarak yasadışı avlanmaya girişti. Lazkiye ve Tartus’taki pazarlarda bunun sonuçları görülebiliyor, çok fazla köpek balığı satılıyor. Daha önce böyle bir durum sözkonusu değildi” dedi.
3/4
© Sputnik
Son yıllarda Suriye’deki balık tüketimi üç kat artarak yılda kişibaşı 5 kilograma ulaştı. Sahil bölgelerindeki yerel pazarlarda köpek balıkları sıklıkla satılıyor. Hatta deniz kaynaklarının fazla tüketilmesi nedeniyle türlerin sayısında ciddi bir artış gözleniyor.
Suriye Doğal Yaşamı Koruma Topluluğu görevlisi Mueyna Badran “Vatandaşların güvenliğini sağlamak için hükümet köpek balığı avına izin verdi. İleri görüşlü olmayan bazı balıkçılar da bundan yararlanarak yasadışı avlanmaya girişti. Lazkiye ve Tartus’taki pazarlarda bunun sonuçları görülebiliyor, çok fazla köpek balığı satılıyor. Daha önce böyle bir durum sözkonusu değildi” dedi.
Suriye Doğal Yaşamı Koruma Topluluğu görevlisi Mueyna Badran “Vatandaşların güvenliğini sağlamak için hükümet köpek balığı avına izin verdi. İleri görüşlü olmayan bazı balıkçılar da bundan yararlanarak yasadışı avlanmaya girişti. Lazkiye ve Tartus’taki pazarlarda bunun sonuçları görülebiliyor, çok fazla köpek balığı satılıyor. Daha önce böyle bir durum sözkonusu değildi” dedi.
© SputnikDeyr Ez-Zor’da yaşayan Khaled El Abdallah da şunları anlattı:
“Militanların kuşatması sırasında hayat çok zordu. Su sıkıntısı yaşıyorduk, çoğunlukla da ekmek ve su ile besleniyorduk. Un, yaği leker, çay gibi temel gıdaların fiyatları fırlamıştı. Sebze nadiren satılıyordu, o da fahişlara… Halkın çoğunun gücü satın almaya yetmiyordu. Telefon, internet yoktu. Böyle olunca da tek şansımız vardı: Ya birlik olacaktık ya da ölecektik. Biz birlik olmayı seçtik. Çocuklarımızı doyurmak için kendi sebzelerimizi yetiştirmeye başladık. Kıtlık ve yüksek fiyatlar nedeniyle sebze yetiştiriciliği ailelerimizi doyurmanın tek yolu oldu.”
“Militanların kuşatması sırasında hayat çok zordu. Su sıkıntısı yaşıyorduk, çoğunlukla da ekmek ve su ile besleniyorduk. Un, yaği leker, çay gibi temel gıdaların fiyatları fırlamıştı. Sebze nadiren satılıyordu, o da fahişlara… Halkın çoğunun gücü satın almaya yetmiyordu. Telefon, internet yoktu. Böyle olunca da tek şansımız vardı: Ya birlik olacaktık ya da ölecektik. Biz birlik olmayı seçtik. Çocuklarımızı doyurmak için kendi sebzelerimizi yetiştirmeye başladık. Kıtlık ve yüksek fiyatlar nedeniyle sebze yetiştiriciliği ailelerimizi doyurmanın tek yolu oldu.”
4/4
© Sputnik
Deyr Ez-Zor’da yaşayan Khaled El Abdallah da şunları anlattı:
“Militanların kuşatması sırasında hayat çok zordu. Su sıkıntısı yaşıyorduk, çoğunlukla da ekmek ve su ile besleniyorduk. Un, yaği leker, çay gibi temel gıdaların fiyatları fırlamıştı. Sebze nadiren satılıyordu, o da fahişlara… Halkın çoğunun gücü satın almaya yetmiyordu. Telefon, internet yoktu. Böyle olunca da tek şansımız vardı: Ya birlik olacaktık ya da ölecektik. Biz birlik olmayı seçtik. Çocuklarımızı doyurmak için kendi sebzelerimizi yetiştirmeye başladık. Kıtlık ve yüksek fiyatlar nedeniyle sebze yetiştiriciliği ailelerimizi doyurmanın tek yolu oldu.”
“Militanların kuşatması sırasında hayat çok zordu. Su sıkıntısı yaşıyorduk, çoğunlukla da ekmek ve su ile besleniyorduk. Un, yaği leker, çay gibi temel gıdaların fiyatları fırlamıştı. Sebze nadiren satılıyordu, o da fahişlara… Halkın çoğunun gücü satın almaya yetmiyordu. Telefon, internet yoktu. Böyle olunca da tek şansımız vardı: Ya birlik olacaktık ya da ölecektik. Biz birlik olmayı seçtik. Çocuklarımızı doyurmak için kendi sebzelerimizi yetiştirmeye başladık. Kıtlık ve yüksek fiyatlar nedeniyle sebze yetiştiriciliği ailelerimizi doyurmanın tek yolu oldu.”