Eski ABD Savunma Bakanı Yardımcısı Dov S. Zakheim da bu rahatsızlığı, Amerikan Foreign Policy dergisinde yayınlanan yazısında şu şekilde dile getiriyor:
“Suriye'deki iç savaş sırasında meydana gelen en dikkat çekici ve endişe verici gelişmelerden birisi, Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerinin normalleştirilmesi ve onun İran ile işbirliğini geliştirmesidir”.
Yine Zakheim’a göre, ABD ile Türkiye arasında uzun yıllara dayanan işbirliği, bölge ülkeleri arasında gelişmekte olan stratejik ortaklığı engelleyebilir.
Peki Suriye krizi çözüldükten sonra Türkiye ve İran’ın başka sorunların çözümü için birlikte çalışmaya devam etmesi ne kadar mümkün? Türkiye’nin ABD ile olan müttefiklik bağları, Suriye krizinden sonra Moskova-Ankara-Tahran ilişkilerini etkileyebilir mi?
Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim görevlisi, TASAM uzmanı Yrd. Doç. Dr. Muharrem Hilmi Özev, şu değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye ve İran kendi bölgesinde birbirine muhtaç iki ülke. Bu iki ülke arasında yüksek rekabet var, ama iki ülkenin birbirini ihmal ederek ya da birbiriyle çatışarak bölgedeki kendi çıkarlarını koruması söz konusu değil. Yani bölgede ne İran Türkiye’siz yapabilir ne Türkiye İran’sız yapabilir. Bu bağlamda ortak çalışmalar sonucu Suriye sorununun çözülmesi, iki ülke arasındaki ilişkilerin gerilemesini değil, artmasını sağlayabilir.
Diğer tarafan özellikle 1920’lerden günümüze kadar iki ülke arasında çok yakın ilişkiler olmasa da siyasi ve diplomatik alanda olduğu kadar ekonomik alanda da işbirliğinin ön plana çıktığı, rekabetin daha çok arka planda kaldığı bir ilişki söz konusuydu. Yine böyle bir ilişki ortaya çıkabilir. Suriye bu bağlamda ilişkileri bozmaktaydı, kötüye yöneltmekteydi. Ancak bugün durum farklı. Bugün ikili ilişkilerin düzeldiği ve dizayna oturduğu bir dönem gözlemleyebiliriz. Ben iki ülkenin bu konuda birbirine şiddetle ihtiyaç duyduklarını ve ilişkilerin geliştirilmesi yönünde bir arayış içinde olduklarını düşünüyorum.
Peki Türkiye’nin ABD ile olan müttefiklik ilişkileri, Türkiye-İran işbirliğini etkileyebilir mi?
Şimdi şöyle bir gerçek var: Amerika’nın iki ülke arasındaki ilişkileri. Mesela Şah dönemine bakacak olursak ABD ile İran arasında iyi ilişkiler varken Türkiye-İran ilişkileri fena değildi. Ama Amerika ile İran arası kötüleştiği zaman da Türkiye kendi bölgesinde bir bölgesel aktör olarak Amerika’dan görece özerk politikalar geliştirebildi ki, şu anda daha fazla böyle bir imkana sahip. Ve özellikle Rusya’nın, bu bölgedeki faaliyetleriye açtığı alanı, yani Rusya etkisini göz ardı edemeyiz. Biraz daha uzakta olsa da Almanya’nın da bölgedeki faaliyetleri, Türkiye’nin Anglo-Sakson dünyaya olan ihtiyacını hafifletiyor. Ben Türkiye-İran ilişkilerinin gelişmesi noktasında gerek İngiltere’nin gerek Amerika’nın negatif rol oynadıklarını düşünüyorum. Çünkü onların çıkarlarına ters. Ama Rusya, İran ve Türkiye bu bölgede hem kendi çıkarları hem de bu bölgenin çıkarları açısından ortak politikalar geliştirebilirler.