Peki bu koşullarda IKBY tarafından halk oylaması yapılabilecek mi? Referandumun sonuçları ne olabilir?
Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Dış Politika ve Güvenlik Politikası eski Danışmanı, askeri uzman, emekli Deniz Kurmay Albayı Prof. Dr. Celalettin Yavuz, şu değerlendirmelerde bulundu.
Mesud Barzani şiddetli bir şekilde bir Kürt devletinin ilan edilmesini istiyor. Bu, babası Mustafa Barzani’nin de istediği bir şeydi. Bölgedeki ülkelerden sadece İsrail bunun kurulmasından yana iken başta İran olmak üzere, Irak merkezi hükümeti ve diğerleri buna evet demiyorlar.
Peki Türkiye ne diyor? Türkiye, Barzani ile geçen süre içerisinde özellikle 2008 döneminden sonra geliştirmiş olduğu ekonomik ve siyasi ilişkiler ağırlıklı olarak düşündüğümüzde tam olarak hayır demiyordu. Yani son üç yıldır Barzani yönetimi sık sık bağımsızlıktan bahsederken Türkiye, ilişkilerin zedelenmemesi düşüncesiyle açıktan ‘biz böyle bir şeyi kabul etmiyoruz’ demiyordu. Referandum konusunda da görebildiğim kadarıyla Türkiye hala ilişkileri sıcak tutma ve Barzani’yi veyahut yönetimini ikna etme çabası içerisinde. Çünkü eğer referandum yapılırsa Türkiye, İran, Irak merkezi hükümeti ve belki de Suriye devleti, böyle bir oldu-bittiyi kabul etmeyeceklerini bildirerek istemeden şiddet, silah veyahut yaptırımlar yoluna gidebilir. Türkiye şu anda bunu istemiyor. İstemediği gibi bu iyiniyetini de şu şekilde gösteriyor: halen Habur sınır kapısı kapatılmış durumda değil, her ne kadar o bölgede askeri tatbikat var ise de. Aslında bu askeri tatbikatın anlamı da şu: ‘Biz böyle bir şeyi kabul etmiyoruz, gerekirse Irak’a ve Erbil’e gireriz’. Ancak öbür taraftan da şu mesajlar veriliyor: ‘Ben buna rağmen sana dost elimi uzatıyorum. Bak, Habur’u kapatmadık, sınırı kapatmadık, aynı zamanda Kerkük-Yumurtalık boru hattını da kapatmadık, buradan da sana gelir getirecek petrol akmaya devam ediyor’.
Yani Türkiye gerçekte Barzani yönetimi ile köprüleri yıkmak istemiyor. Ama bölgede kurulacak bir Kürt devletinin de Türkiye’nin iç istikrarına yapabileceği tehdidin, tehlikenin son derece farkında, bunun da önlenmesini istiyor.
25 Eylül’de yapılacak referanduma giderken Barzani çok sağlam gitmiyor. Ama bölge ülkelerinden de bana göre tam birlikte hareket edecek şekilde bir tepkiyi de görebilmiş değil. Dolayısıyla sanki referanduma gidebilecek gibi. Yalnız Irak merkezi hükümetinin almış olduğu karar çok ilginç. Bunu askıya aldı. Peki askıya aldı da referandumu yaptırmama şansı var mı? Bu biraz zor. Yani tutup da onların üzerine askeri birliklerle saldıracak değildir herhalde. Böyle bir şey olsa ABD de Irak merkezi hükümetine bu konuda evet demeyebilir.
Bence Barzani’yi ikna konusunda Türkiye dahil olmak üzere bölge ülkeleri artık geç kaldı. Yani cin şişeden çıktı. Türkiye de tıpkı Irak gibi, tıpkı İran gibi, tıpkı Suriye gibi bünyesinde kendi vatandaşları içerisinde Kürt nüfusunu da barındıran bir ülke. Böyle bir olayın Türkiye’de iç istikrarı bozacağı için, bölünmeyi tetikleyeceği için, kendi öz vatandaşı olan Kürtlerin benzer bir taleple iktidarın veyahut devletin karşısına çıkmaya teşvik edeceği için Türkiye bunu istememektedir. Ancak gene de Türkiye, Barzani ile köprüleri yıkmak istemiyor. Bir ikna yolu bulunması halinde bundan son derece memnun olacağı da açık.