'TÜRKİYE'DE TEMEL HAKLAR SİSTEMATİK OLARAK ÇİĞNENİYOR'
Türkiye ve Avurpa Birliği (AB) müzakereleriyle ilgili olarak şunları söyledi: “AB’ye üye olması halinde uyması gereken temel ilkeleri her gün çiğneyen biriyle müzakereleri sürdürmenin bir anlamı yok. AB bir hukuk birliğidir, temel ilkelere, temel haklara dayanır. Söz konusu temel haklardan biri düşünce özgürlüğü, gazetecilerin devletin baskısı altında kalmadan çalışabilme özgürlüğüdür. Bu haklar Türkiye’de sistematik olarak çiğneniyor. Böyle bir ülke AB’ye üye olamaz.”
'ERDOĞAN ÜLKESİNİ TECRİT ETME YOLUNDA'
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisini hayal kırıklığına uğrattığını dile getiren SPD lideri, “Başta büyük bir reformcuydu, şu anda ülkesini tecrit etme yolunda” diye konuştu.
Schulz, başbakan olması halinde izleyeceği Türkiye politikasıyla ilgili bir soruya şöyle yanıt verdi: “Türkiye’nin çok yakın bir müttefik, dost bir ülke olduğu, ayrıca anayasa referandumunun da ortaya koyduğu gibi Türklerin neredeyse yarısının Erdoğan’ın tarafında olmadığını gözeterek, buna uygun bir politika izleyeceğim. Ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın daha fazla provokasyon yapmasına izin vermeyeceğim.”
Türkiye’de tutuklu bulunan Alman vatandaşlarını da hatırlatan Schulz şöyle konuştu: “Tüm diplomatik kanalları kullandık, bütün diplomatik yolları denedik. İki seçeneğimiz var, ya onları çıkaramayacağız ve Erdoğan politikalarına devam edecek ve AB ile müzakereleri sürdürecek veya onları çıkaramayacağız ama tam da bu nedenle müzakereleri sonlandıracağız.”
SPD’nin başbakan adayı, Erdoğan’ın, AB ile Türkiye arasındaki mülteci anlaşmasını iptal etme ihtimali hakkında ise “Erdoğan’ın önünde diz çökmeye niyetim yok. Bize şantaj yapılmasına izin veremeyiz. Mülteci sorunu nedeniyle Türkiye’de demokrasinin yok edilmesini sineye çekemem” ifadelerini kullandı.