Ekonomist Arda Tunca, ekonomideki yüksek performansı Ekonomi Raporu programında değerlendirdi.
Yüzde 5.1'lik büyümenin sürpriz olmadığını belirten Arda Tunca, uzunca bir süredir ekonomik büyümenin temel kaynağının; kamu kesimindeki yatırımlar, yurt dışı piyasalarda oluşan iyimser hava ve özellikle Avrupa tarafındaki toparlanmanın ihracata olan pozitif katkısı olduğunu söyledi.
Ekonomist Arda Tunca, Türkiye ekonomisindeki bu yüksek büyümenin sürdürülebilirliğinin iyi analiz edilmesi gerektiğine dikkat çekerken; yüzde 5'in üzerinde gelen büyüme verisinin kaynaklarını değerlendirdi:
"İstatistikler büyümeye, hane halkı tüketim harcamalarının yüzde 3.2'lik katkı sağladığını görüyoruz. Devletin tüketim harcamalarında ise bir önceki çeyreğin aksine, küçülme gerçekleşmiş. Ama bir başka veri ise devletin özellikle inşaat sektörü tarafında çok ciddi hamleleri olduğunu gösteriyor. İnşaat tarafında kamunun yarattığı ciddi bir harcama var. Dolayısıyla özel tüketim, devletin inşaat tarafında yaptığı harcamalar ve ihracatın artırdığı bir ikinci çeyrek büyümesi var."
Türkiye ekonomisinde niceliksel olarak yüksek bir büyüme olduğunu ancak nitelik anlamında sorun olduğunu ifade eden Arda Tunca'nın dikkat çektiği ve uyarıda bulunduğu bir başka başlık ise özel sektör yatırımları.
Kalıcı büyümenin, özel sektörün güçlü olması ve yatırımların ivme kazanmasıyla sağlanabileceğini belirten Tunca, bu konuda alınan olumsuz sinyali şu sözlerle anlattı:
"Özel sektörün makina-teçhizat yatırımlarında ciddi bir küçülme yaşanmış durumda. Özel sektör yatırımlarında herhangi bir artış göremiyoruz. Yüksek büyüme güzel ama bizim, özel sektörün sağlıklı işlediği ve çarklarını kendi mekanizmaları içerisinde çevirebildiği bir döneme geçmemiz gerekiyor. Kredi Garanti Fonu (KGF) ile durumu idare etmek ne kadar sürdürülebilir?"
Ekonomist Arda Tunca'ya göre ekonomide 'pansuman' yöntemlerini bırakıp, temeli sağlam, kalıcı önlemleri hayata geçirmek gerekiyor.
Tunca, mevcut tabloya göre Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 4.4'lük büyüme hedefinin üzerine çıkabileceğini hatta bu güçlü performansın 2019'a kadar devam edebileceğini belirtirken, 'sürdürülebilirliğe' dikkat çekti:
"Bu güçlü büyümeler 2019'a kadar böyle gidebilir ama bunun bir de maliyeti var: kamu açıkları. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, daha önce ‘Bizim tüm dünyaya parmak ısırttıran en büyük çıpamız; kamu açıklarımızdaki azlık' demişti. Bu güçlü tarafımızı kaybetmememiz gerekiyor. Kamu değil özel sektör kaynaklı ama özel sektörün de sağlıklı işlediği bir yapının olması lazım. Devletin verdiği teminata, KGF'ye ihtiyaç duyulmamadan işlemeli. Çünkü yüksek büyüme, bu yöntemlerle sürdürülebilir bir durum değil. Yapının daha sağlıklı işlediği düzende, kalıcı büyümeler elde edebiliriz."