CHP’li Aksünger, 17 Aralık 2013’te Rıza Sarraf ve birçok ismin gözaltına alındığı soruşturmada isimleri geçen dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile AB Bakanı Egemen Bağış’la ilgili yolsuzluk ve rüşvet iddialarını araştırmak için TBMM’de kurulan Soruşturma Komisyonu üyesi olarak görev yapmıştı.
Rıza Sarraf dosyası hakkında bilgi almak için haftasonu ABD’ye gidecek olan Aksünger, Sputnik’e yaptığı açıklamada “Aslında ziyaret normalde Rıza Zarrab dosyasıyla ya da Zafer Çağlayan’la ilgili değildi. Daha önceden planlanmış aile ziyaretiydi. Kızım ABD’de, onu ziyaret edecektim. Bu dava çıkınca ne oluyor, dosya nereye gidiyor sorularına yanıt aramak, konuyu sadece Amerikalıların gözünden değil, hükümetin bakış tarzıyla da değil, daha bağımsız bir gözle görmek üzere New York’a gideceğim. New York’ta temaslarımız olacak. Orada bu davayı takip eden Türk hukukçu arkadaşlarımız var, onlarla görüşeceğim. ABD savcılık makamının bakışını öğrenmeye çalışacağız” dedi.
'ABD MAKAMLARIYLA GÖRÜŞME TALEBİM YOK'
ABD’li makamlarla bir görüşme talebinin olmadığını vurgulayan Aksünger, şöyle konuştu:
“Ben şöyle görüyorum; bizim elimizdeki dosyaların hiçbir anlamı yok. Çünkü onların ellerindeki dosyalarda çok daha fazla bilgi var, bizim bildiğimizin çok daha fazlasını bildikleri için bizim bilgilerimize ihtiyaçları olduğunu düşünmüyorum. Bizim de elimizdeki bilgileri Amerikalılar’a verecek halimiz yok. Biz zaten Türkiye’de yargılama yapılsın istiyoruz. Biz Türkiye’de her şeyi anlattık, başka anlatacak bir şeyimiz yok zaten. Türkiye’yi bu hale getirmişlerin yargılanmadığı süreçte gidip başka yargılara güvenecek halimiz yok bizim. Türkiye’de bu insanların yargılanması gerektiğini her zaman söyledik. Onunla ilgili Meclis’te soruşturma önergeleri verildi ama bunlar hep reddedildi. Meclis’te yeniden bu yönde bir soruşturma komisyonu açılması gerekiyor, burası kesin. Ama orada bu davayı sıkı takip eden deneyimli hukukçu arkadaşlarımız var. Davanın seyrini onlardan dinleyeceğiz.”
Daha önce ABD’nin bu davayı Türkiye’ye karşı “şantaj” olarak kullanabileceğini söylediğini anımsatan Aksünger, “Ben soruşturma komisyonunda da çalıştığım için bu davanın nereye gideceğini daha önce söylemiştim. Bu davanın uluslararası bacağı var, bu sıkıntı olacaktı. Türkiye’de kimsenin yargılanmaması, hakim karşısına çıkmamasının bizi çok büyük sıkıntılara sokacağını daha önce söyledik. İçeride yapılan hataların hepsi bizi dışarıda rezil ediyor, Türkiye’nin itibarına zarar veriyor” dedi.
'BU DOSYA PEK İYİ BİR YERE GİDİYOR GİBİ GÖRÜNMÜYOR'
ABD’de Rıza Sarraf davasının başlamasından bu yana davaya 293 yeni dosya eklendiğini kaydeden Aksünger, “Bu dava nereye gider? 15 Aralık 2015’te bu dosya orada açılmış görünüyor, o tarihten bugüne kadar 293 dosya eklenmiş davaya. 290 dosya açılmış, 3 dosya açılmamış. Bu üç dosyanın içinde neler var; çok çeşitli söylentiler var, ne çıkacak işin içinden bilmiyoruz. Bu üç dosya açıldıktan sonra kime ulaşır, kime ulaşmaz bilemiyorum. Gidince bunlara biraz hâkim olmaya çalışacağız ama pek iyi bir yere gidiyor gibi görünmüyor bu dosya” diye konuştu.
Bir erteleme olmaması durumunda davada 30 Ekim’de jürili duruşma başlayacağını ifade eden Aksünger, “O jürili duruşma bir ay boyunca sürecek gibi görünüyor. Onun sonucunda mahkeme bir karar verecek. Eğer orada suçlar sabit görülürse ve dosyadaki isimler için mahkumiyet kararı çıkarsa o zaman kendilerince yasal bir süreç işletecekler, iade talepleri olacak. İşin sıkıntılı tarafları ondan sonra başlayacak, Türkiye buna ne cevap verecek? İade edilmezse bunun karşısında ne gibi müeyyideler olacak? Veya gider anlaşırlarsa Türkiye birilerini teslim etmemek uğruna bir bedel ödeyecek mi? Bunların hepsi şu anda belirsiz” dedi.