Başbakan Yardımcısı Bozdağ, AA Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Türkiye'nin, ulusal güvenliğini sağlama konusunda her türlü tedbiri alma hak ve yetkisine sahip olduğunu vurgulayan Bozdağ, "Hem iç hukuk hem de uluslararası hukuk, Türkiye'nin taraf olduğu sözleşmelerin tamamı Türkiye'ye bu hakkı vermektedir. Kendi güvenliğimizi, hava sahamızı ve sınırlarımızı buralara dönük saldırılara karşı koruyacak savunma sanayi malzemelerine, silahlara, füzelere sahip olmamız lazım. Türkiye de elbette kendi güvenliğine ilişkin gerekli adımları atacak. NATO ülkeleri, ABD veya başka devletler Türkiye'nin hava savunma sistemini kurması ve diğer savunma ihtiyaçlarını karşılaması konusunda ihtiyaçlarını karşılamadığı takdirde Türkiye ne yapacak? 'Benim ihtiyacım var, bu ihtiyacımı siz karşılamıyorsunuz' diye ihtiyaç ortadan kalkmadığına göre, bu ihtiyacın giderilmesi lazım. Ya kendi üretecek ya da üreten birilerinden bu ihtiyacı gidermek zorunda. Bütün ülkeler bunu yapıyor" ifadelerini kullandı.
'RUSYA'YLA İYİ DİYALOG SÜRECİN HIZLI İLERLEMESİNE YOL AÇTI'
"Bu nedenle komşumuz Rusya ile bir görüşme başladı. Sayın Cumhurbaşkanımız (Recep Tayyip Erdoğan) ile Sayın (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin arasındaki iyi diyalog da bunun hızlı ilerlemesine yol açtı ve Türkiye ile Rusya arasında şu anda S-400 füzeleri konusunda anlaşmalar imzalandı ve kapora ödendi. Bundan sonra süreç devam edecek. Teknoloji transferini de içeren büyük bir adım. Kendi güvenliğimiz bakımından bunu zorunlu görüyoruz. Dolayısıyla burada CHP liderinin (Kemal Kılıçdaroğlu) memnun olması gereken bir şey var çünkü bu füzeler onun da güvenliği için alınıyor. Bu ülkenin güvenliği için alınıyor. Tabii biz NATO üyesiyiz. Bu silahların, NATO'nun kullandığı silahlarla uyumu, diğer konular, elbette bunlar bizim de gündemimizde ve bu işler yapılırken bu hususlar da dikkate alınacaktır."
'TÜRKİYE VE ERDOĞAN, ALMANYA'NIN SEÇİM MALZEMESİ'
Alman yetkililerin Türkiye'ye silah satışı konusundaki çelişkili açıklamalarını değerlendiren Bozdağ, 2017'nin Almanya, Fransa, Hollanda ve Avusturya'da seçim yılı olduğunu hatırlattı. Bozdağ, bu ülkelerde seçimin ana malzemesinin Türkiye ve Erdoğan olduğunu, Almanya'nın bu süreçte Türkiye ile yatıp kalktığını ifade etti.