Baydemir, konu hakkında şunları söyledi:
"Hiçbirimizin şüphesi olmasın ki gün gelecek her birimiz bir nedenle Hakka yürüme şerbetini tadacağız. 78 yaşında Hatun Tuğluk annemiz Hakka yürüdü. Bizler onun evlatları olarak cenazenin erkana uygun şekilde Hakka uğurlanması konusunda bir çabanın parçası olduk. Bir yandan cenaze defin işlemleri, yasal prosedür, diğer yandan son günlerine kadar evlat hasreti yaşayan Hatun Tuğluk annemizin son görevinde Aysel Tuğluk'un hazır bulunması için girişimlerde bulunduk. Cenazeyi mezarlığa götürülene kadar her şey hukuka uygun şekilde sürüyordu. Hatun annemizin söz konusu mezarlığa defni onun vasiyetiydi. Gündüz saatlerinde başvurular yapıldı. Definin orada gerçekleşeceği herkes tarafından biliniyordu. Cenazeyi oraya götürene kadar bir tek sıkıntı yok, itiraz yok, uyarı yok. Ama cenaze oraya ulaştığı andan itibaren önceden örgütlenmiş bir faşist güruhun saldırısına maruz kaldık ve bu saldırı 1.5 saat kesintisiz sürdü."
'BİR TERBİYESİZ KALKMIŞ 'SATAŞMA' DİYOR'
'CENAZE ORADA BIRAKILMIŞ OLSAYDI YERİNDE OLMAYACAKTI'
Baydemir sözlerine şöyle devam etti:
"Savaş kötüdür kötü, ama onun bile bir adabı vardır. Böyle bir zihniyet bu ülkeyi yönetemez. Bu zihniyet Aleviyi, Kürdü bir arada yaşatamaz. 1 buçuk saat sonra geldi yetkililer, zaten olan oldu. O cenaze orada bırakılmış olsaydı yerinde olmayacaktı zaten.
'MADIMAK'IN TEZAHÜRÜ'
Türkiye’deki tüm demokrasi güçlerine bir sözümüz var: Faşizme karşı ortaklaşılmadığında bu ülke mezarlığa dönüşür. Dün akşam bir dönüm noktası olmak zorundadır. Biz Hatun Anne'nin vasiyetini yerine getiremedik. Dün Cemevi'nde de Hatun anneden rızalık istedi. Esas bu toplum gidecek Hatun Anne'den rıza isteyecek."
'KÜRT ANASINI DEFNETMESİN SİYASETİNE EVRİLDİLER'
Baydemir hükümete "Mezarlarımız ortak olmayacaksa sokaklarımız, şehirlerimiz nasıl ortak olacak?" sorusunu yöneltirken, şu değerlendirmede bulundu:
'EĞER BARBARLIĞI O MEZARLIĞA DEFNEDEBİLİRSEK…'
Artık bu saldırı bir tehlike çanı olarak görmek ve gereğini yerine getirmek gerekiyor. Eğer bu ülkenin tüm dinamikleri faşizmi Hatun Anne'nin boşaltılan mezarlığına defnetmezsek bu ülkenin geleceği yoktur. Eğer biz barbarlığı o mezarlığa defnedebilirsek, o zaman Hatun Anne'den rızalık isteme yüzümüz de olur.
'POLİS, BOŞ KİTLEYE MEZAR GÖSTERDİ'
Bu zihniyet neredeyse 2 yıl boyunca, bu vahşet ilk değil, 2 yıl boyunca benzerlerini yaşadık. İnsansız heronlar tarafından sivil öldürülüyor, hükümet bir heyet göndermeden çıkıp sivil halkı terörist ilan ediyor, AKP Genel Başkanı 6 buçuk milyon oy almış partinin eşbaşkanını terörist ilan ediyor. İşte sizin ektiklerinizin sonucudur dün bizim yaşadıklarımız.
Orada sadece cenazeye saldırı yoktu. Bakın kabristanın içerisine girdiler, tekmelediler, daha sonra polis eşliğinde o kitleye boş mezar gösterildi, bakın çıkardılar diye. Organizeydi.
"Hikaye açıklamalarla olayın üstünü örtmek. Dünkü saldırı en vahşi terör saldırısıydı. Bir düşünmez misiniz bu din, bu ahlak nereye savruldu, nereye savurdunuz? 1 buçuk saat boyunca tek bir saldırgan gözaltına alındı mı, bir biber gazı serpildi mi? Hayır? Şu ana kadar bir gözaltı var mı hayır. Planlı, programlı, organize edilmiş bir saldırı idi. Artık bu işin geri dönüşü yok. Bu coğrafyada kindarlık, barbarlık istemiyoruz demezse bu suçu ve gelecekte yaşanacak suçların ortağıdır.
'100 TANE ŞER ODAĞI GELSE MEMLEKETİN DEĞERLERİNE BU KADAR ZARAR VEREMEZDİ'
Biz her koşulda zulme boyun eğmeyeceğiz. Hatun Anne Dersim’e kendi topraklarına varmak üzere. Hani derler ya 'üst akıl', bırakın bu hikayeleri, dünyanın 100 tane şer odağı bir araya gelse bu memleketin değerlerine bu kadar zarar veremezdi. Bu sizin eserinizdir, siyasi iktidarın eseridir. Bir kez daha bu politikaları reddediyoruz, kınıyoruz, bu politikalara boyun eğmiyoruz, boyun eğmeyeceğiz.
'BAKAN OLAY YERİNE TESTİ KIRILDIKTAN SONRA GELDİ'
Bakan bey olay yerine gelmiş. doğrudur geldi. Gece saat 3’e kadar da telefon görüşmelerimiz oldu. Testi kırıldıktan sonra geldi. Testi kırıldı kırıldı, siz o testiyi kırdırtmayacaktınız. Ve o faşist güruhun bu saldırısına sataşma demeyeceksiniz."