'TÜRKİYE ŞAHA KALKACAKKEN…'
"Türkiye şaha kalkacakken, özel sektör eliyle üretimle büyüme şeklinde bir dinamizmi görüp, bunun önünde kazıkla çakılmış gibi faizlerden dolayı elimizin ayağımızın bağlı olmasını Türkiye haketmiyor" ifadelerini kullanan Zeybekci, bu konuda özel sektör, bankalar ve kamunun bir çalışma yapması gerektiğini söyledi.
#Erdoğan: Bankaları sıkıştıracağız https://t.co/qTZXEpC3Gw pic.twitter.com/AGSK6hoqnR
— Sputnik Türkiye (@sputnik_TR) 12 Eylül 2017
'MERKEZ'İN İMKANI BİR YERE KADAR'
Zeybekci, "Burada Merkez’in (Merkez Bankası) de imkanları, kaynakları belli. Merkez’in yönlendirme kabiliyeti de bir yere kadar. Ama diğer taraftan bu ticari bankalarla birlikte oturmamız lazım" dedi.
Bu konuda atılabilecek adımların Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda (EKK) ele alınabileceğini belirten Zeybekci, "Belki daha geniş çerçeve içinde Bankalar Birliği ile bütün banka yönetimleriyle, Merkez Bankası ile konuşmak lazım. Bakın piyasalar istiyor talep ediyor, yatırım yapmak istiyor, üretim, ihracat yapmak istiyor" diye konuştu.
Zeybekci, "Türkiye’de bizim için kabul edilebilir bir ortam yaratmamız ve herkesi razı etmemiz lazım. Bir geçiş süreci yaşıyoruz. Bundan sonra bizim için önemli olan paranın bol olması, kolay ulaşabilir ve ucuz olması. Bol olmasıyla ilgili sıkıntımız var. O da olmadığından değil, hafif sağ gözü kapıya baktığı için…" dedi.
Bakan Zeybekci, dolar kurundaki gerilemeyle ilgili olarak da "3.40’lar seviyesini biz net söyledik. TL’nin döviz karşısındaki değeriyle ilgili negatif söylem içinde olanlar, sadece gönüllerinden geçeni söylediler. Kur bizim kabul edebileceğimiz bir seyir izliyor şu anda" dedi.
KREDİ FAİZLERİ 8 AYDA 150-300 BAZ PUAN ARTTI
Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerinden derlenen bilgilere göre, geçen yılın sonunda yüzde 14.53 düzeyinde bulunan ortalama ticari kredi faiz oranı, bu yılın ocak ayında yüzde 13.25'e gerilese de ocak ortasından itibaren yükselişe geçti. Temmuzda yüzde 17'nin üzerini gören ticari kredi faiz oranı, geçen ay yüzde 15.7 seviyesine geriledi. Ticari kredi faiz oranı, son iki haftalık dönemde tekrar yüzde 17'yi aşarak bu ay itibarıyla yüzde 17.29 ile Mart 2009'dan bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.
Bankalarca açılan ticari kredilere uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranları, son 8 aylık süreçte 275 baz puan artış gösterdi.
Söz konusu dönemde konut kredisi faiz oranı yüzde 11.4'ten yüzde 12.9'a, taşıt kredisi faiz oranı yüzde 13.3'ten yüzde 16.3'e ve ihtiyaç kredisi faiz oranı da yüzde 16.1'den yüzde 18.3'e çıktı. Böylece son 8 aylık dönemde faizler, konut kredilerinde 150 baz puan, ihtiyaç kredilerinde 240 baz puan ve taşıt kredilerinde 300 baz puan arttı.
'MEVDUAT MALİYETLERİ ARTTI'
Turkey Macro View Consulting Yönetici Direktörü Ferhat Yükseltürk, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, piyasada ocak ayı sonrasında TL'de yaşanan zayıflık ve bunun enflasyon görünümünü belirgin bir şekilde bozmasının ardından TCMB'nin, politika duruşunu sıkılaştırması ve ortalama fonlama maliyetini yüzde 8'den yüzde 12'ye kadar çıkarmasının mevduat maliyetlerinin de artmasına neden olduğunu söyledi.
Yükseltürk, enflasyonun bu dönemde çift haneye yükselmesi ve gelecek döneme yönelik enflasyon beklentilerinin bu dönemde yukarı yönlü revize edilmesinin de TCMB'nin, enflasyon görünümünde anlamlı bir iyileşme görülene kadar sıkı duruşunu sürdüreceğine işaret ettiğini, bu nedenle mevduat faizlerinde de hem Merkez Bankası'nın sıkı duruşu hem de enflasyon görünümü nedeniyle ocak ayına kıyasla ortalamada 200 baz puan artış yaşandığını kaydetti.
Söz konusu artışın özellikle özel bankalar tarafında daha yüksek gerçekleştiğini belirten Yükseltürk, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yılın ilk yarısında Kredi Garanti Fonu (KGF) teşvikinin de etkisiyle hızlanan kredi büyümesi Türk bankalarının kaynak ihtiyacını artırırken, yurt dışı kaynağın görece sınırlı olduğu dönemde bankaların mevduat yarışına girmelerine neden oldu. Aynı zamanda, bankaların fonlama kompozisyonunda döviz mevduatları ağırlığının artması da bankaların TL kredilerini fonlamak amacıyla ihtiyaç duyduğu TL mevduat maliyetlerini artırdı. Yılın ikinci yarısından itibaren ise yavaşlamaya başlayan kredi büyümesi mevduatlar üzerindeki baskıyı bir miktar azaltmış durumda. Nitekim mevduat maliyetlerinde 23 Haziran'dan bu yana sınırlı düşüş gözlendi. Önümüzdeki dönemde mevduat faizleri ve dolayısıyla kredi faizlerinin anlamlı şekilde düşebilmesini sağlayacak ana etkenin, enflasyonda anlamlı bir iyileşme patikasına girilmesi ve bunun sonucunda TCMB'nin fonlama faizinde bir miktar indirime gitmesiyle sağlanacağını öngörüyoruz."