Mesud Barzani, bölgesel ve küresel güçlerin referandumu erteleme çağrısını reddetti, referandumun zamanında yapılacağını BBC'ye verdiği mülâkatla dünyaya duyurdu.
Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına konuk olan IKBY Başkanı Mesud Barzani'nin oğlu ve aynı zamanda IKBY Başbakanı olan Neçirvan Barzani'nin danışmanı Mustafa Shafik, Barzani'nin referandum politikasını şu sözlerle aktardı:
"Barzani'nin şöyle bir yaklaşımı var: 'Siz bizden erteleme ya da başka bir karar almamızı istiyorsanız, alternatifinizi sunun. Neden erteleyelim? Bize alternatif sunulmadan sadece erteleme dayatması yapılıyor. Hangi konu çözüme ulaştı ki biz erteleme kararı alalım?' Bu sebeplerden dolayı erteleme kararı söz konusu değil."
Referandum konusunun Irak'ın iç sorunu ve uluslarası boyutları olduğuna değinen Shafik, "'Süper güçler' tarafından Irak'ın herhangi bir sorunu çözülmedi. Irak, 20-30 yıldır kaos yaşıyor. Kürtler, kendi kanlarıyla bölgelerini savundu. Kimse gelip bizi savunmadı. Yapmayın, etmeyin diyerek sanki bir çocuğa tavsiye vermek gibi bir durum söz konusu. Irak'ta bir felaket yaşanıyor. Kürtler 100 senedir Irak'ta yaşıyor. Tarihe baktığınızda katliamlar, yakıp yıkmalar dışında bir şey görmezsiniz" dedi.
'KÜRTLER TÜRKİYE'DE RAHATLIK OLMASI HALİNDE BAĞIMSIZLIK DÜŞÜNMEZLER'
Kürtlerin sadece Irak'ta değil, Türkiye'de, İran'da ve de Suriye'de rahatlık olması halinde bağımsızlık düşünmeyeceklerini ifade eden Shafik, 1922'de kurulan Irak'ta, o tarihten bu yana kendilerine ortak yaşam şansı verilmediğini sözlerine ekledi.
Yaklaşık 100 yıldır değişik çözüm alternatiflerinin gündeme geldiğini hatırlatan Shafik "40 sene otonomi için mücadele verildi. Otonomiden çıkan şey 5 bin köy yıkma oldu. 1988'deki Halepçe Katliamı en son noktaydı. 1991'den sonra Saddam rejiminde bir federal sistem gündeme geldi. Kürtler kendi bölgelerinde bir federasyon kurdular. 2003'ten bu yana Kerkük'ün durumunun belli olması için 140. maddenin uygulanması beklendi. Türkiye, İran, Irak, Amerika Birleşik Devletleri buyrun bu sorunu çözün. Sadece 'referandumu yapmayın' demekle bu işler olmuyor" dedi.
Türkiye'nin endişelerini çok iyi bildiklerine vurgu yapan Shafik, "Şu an, Kürtlerin sorunu Irak'taki merkezi hükümetle 100 senedir verilen mücadelenin sonuçsuz kalması oldu. Türkiye'nin de bir Kürt sorunu var biliyoruz. Ama Kürtlerin sorunu İran'da da var, Suriye'de de var. Ama bu sorun, her ülkede aynı şekilde çözülecek değil. Türkiye'nin sorun, daha demokratik bir değişimle çözülebilir" diye konuştu.
Shafik, Irak'taki bağımsızlık referandumunun Türkiye'deki Kürtler açısında emsal teşkil edip etmeyeceği konusunda ise asıl karar vericinin Ankara olduğunu ifade etti. Shafik, "O konu, Irak'taki Kürtlerin atacağı bir adıma bağlı değil. Ankara'nın nasıl bir politika izleyeceğine bağlı. Elbette bölgede bir değişim meydana gelecek. Türkiye'de de 30-40 senedir rahat bir durum yaşanmıyor, bir savaş yaşanıyor. Adı terör mü konulur, çetecilik mi konulur ama buna bir çözüm gerekir. Türkiye de Kürt sorunu olduğunu inkar etmiyor. Ama bu sorun illaki silahla ve kavgayla çözülmeye mecbur değil. Sanırım Türkiye bu anlamda daha farklı bir yol izleyecek" dedi.
Bağımsızlık ilânının 'Büyük Kürdistan' hayalinin başlangıcı olduğu iddialarını da yanıtlayan Shafik, Suriye'deki kaosun sebebinin Kürtler olmadığını ve soruna bir siyasal çözüm getirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Shafik, Suriye'de barış sağlanmazsa ayrılığın kaçınılmaz olduğunu ancak asıl karar vericinin kendilerinin ya da bir başkasının olmadığını, kararı verecek olanın Suriye halkı olduğunu söyledi.
"Kürtler 'Büyük Kürdistan'ı düşünsünler" diyen Shafik'e göre Büyük Kürdistan hayalinin gerçekleşme ihtimali; Arapların İslami Arap Devleti ve Türklerin Turan Devleti hayallerinin gerçekleşme olasılığı kadar gerçek.
Shafik'in bölgeye ilişkin bir de önerisi var: "Avrupa örneğinde olduğu gibi halklar kendi sınırları içinde ortakça yaşayabilirler. Biz modern çözümler düşünmeliyiz. Büyük Kürdistan ya da Küçük Kürdistan sorun değil. Biz iyi bir komşu olalım."
'TÜRKİYE PKK'NIN ELİNDE OLDUĞUNU DUYURDUĞU MİT'ÇİLERLE İLGİLİ BİZE BAŞVURMADI'
PKK'nın MİT yöneticilerinin ele geçirdiğini iddialarına da değinen Shafik, konuyu takip ettiklerini ancak Türkiye'nin şu ana kadar kendilerine resmi bir arabulucuk isteğinde bulunmadığını belirterek sözlerini noktaladı.