Türkiye ile müzakerelerin ancak ortak bir karar ile durdurulabileceğini vurgulayan Merkel, AB'ye üye devletler arasında konuyla ilgili bir ihtilaf yaşanmamasını arzu ettiğini ifade etti.
Merkel, Türkiye'nin üyelik müzakerelerini büyük ölçüde selefi Gerhard Schröder'den devraldığını, ancak Schröder'in partisi SPD'den farklı olarak hiçbir zaman Türkiye'nin AB üyeliğinin taraftarlarından olmadığını da vurguladı.
'HUKUK DEVLETİYLE BAĞDAŞMAYAN…'
Türkiye'de cezaevlerinde bulunan Alman vatandaşları konusuna da değinen Merkel, "Hukuk devletiyle bağdaşmayan bu tür olaylar yaşanırken Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerinin paralel olarak devam etmesi söz konusu olamaz" diye konuştu.
Almanya'da Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Meclis Grup Başkanı Volker Kauder de Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik müzakerelerinin tamamen durdurulmasının doğuracağı sonuçlara karşı uyarıda bulunarak alternatif bir öneride bulundu. Schwäbische Zeitung'a konuşan Kauder, "Ben şahsen Türkiye'ye insan hakları, inanç özgürlüğü ve hukuk devleti faslını müzakere etmeyi önerirdim" ifadelerini kullandı.
Kauder, "Erdoğan bu öneriyi geri çevirirse de müzakerelere tamamen sırtını çevirmiş olur. Böyle bir taktik, Avrupalıların onu doğrudan kapının dışına itmesinden çok daha zekice olurdu" dedi.