'BİR TARAFTAN TERÖRLE MÜCADELE, BİR TARAFTAN DAYANIŞMA İÇİNDE BİR BAYRAM YAŞIYORUZ'
Bu bayramın farklı olduğunu dile getiren Erdoğan, "Hamdolsun Genelkurmay Başkanımız Şanlıurfa'da kıtada, Milli Savunma Bakanımız Şırnak'ta kıtada, İçişleri Bakanımız yine Güneydoğu Anadolumuzun bir başka yerinde. Adalet Bakanımız Fırat Kalkanı Harekatı'nın olduğu bir bölgede, orada komutanlarımız, subaylarımız, er, erbaş onlarla beraber. Bir başka bayram yaşıyoruz. Bir taraftan terörle mücadele bir diğer taraftan el ele, omuz omuza dayanışma içerisinde bir bayram yaşıyoruz. İnşallah iyi olacak" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bin yıldır "tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" anlayışıyla istiklal ve istikbal için gözlerini kırpmadan canlarını veren tüm şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere sağlık ve afiyet diledi. Erdoğan, "Son yıllarda terörle yapılan mücadele operasyonlarında ve 15 Temmuz darbe girişiminde, yurdumuza alçakları uğratmamak için gövdelerini siper eden şehitlerimizle, gazilerimize özellikle şükranlarımı sunuyorum" dedi.
'ŞEHİTLERİMİZ VE GAZİLERİMİZ ARASINDA AYRIMCILIK FİTNESİ ÇIKARTMAYA ÇALIŞANLARIN OLDUĞUNU GÖRÜYORUM'
"Son günlerde şehitlerimiz ve gazilerimiz arasında ayrımcılık fitnesi çıkartmaya çalışanların olduğunu görüyorum. Sultan Alparslan'ın Malazgirt'te ordusunun başına geçtiği 26 Ağustos 1071'den bugüne kadar ülkesi ve milleti için bir gül bahçesine girer gibi toprağa düşen her şehidimizin, bu yolda ölümü göze alan her gazimin bizim gönlümüzde ayrı bir yeri vardır. 'Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?/Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda/Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda/Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.' Bu anlayışla yürüyoruz biz. Ülkemizin her karış toprağı onların hatıralarıyla dolu olan tüm şehitlerimize, tüm gazilerimize işte bu duygularla yaklaşıyoruz. 15 Temmuz konusundaki hassasiyetimizin sebebi, Kurtuluş Savaşımızdan bu yana bağımsızlığımıza ve geleceğimize yapılan en büyük saldırı olması sebebiyledir. FETÖ ihanet çetesinin gerçekleştirdiği bu saldırıyı, genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla, erkeğiyle, milletimizin tek vücut olarak ödemiş olması, tarihte eşine ender rastlanan bir cesaret ve başarı örneğidir. Bunun ötesinde tüm şehitlerimizin ve gazilerimizin bizim nazarımızdaki yeri aynıdır. Allah hepsinden razı olsun. Rabbim tüm şehitlerimizi Peygamber Efendimize komşu eylesin."
'ONLAR DEĞİL MİYDİ CAMİLERİMİZİ AHIRA ÇEVİREN?'
"Şehitler, bunlarla ilgili kimlerin ayrım yaptığı, yapacağı bellidir. İşte gördünüz, Çanakkale'de şehitlerimizin yattığı o topraklarda malum ana muhalefet partisinin yaptığı toplantıda nelerin olduğunu gördünüz. Ayrımcılık işte onlarda var. Onlarda şehide saygı yok. Onlarda gaziye saygı yok. Onlar bu ülkede her zaman ne yazık ki bu anlayışla yürüdüler. Onların şehadet nedir, şüheda nedir? Böyle bir anlayışı yok. Bu yeni değil. Onların cemaziyelevveli de böyleydi. Bunlar değil miydi bizim mescitlerimizi, camilerimizi ahıra çeviren? Ne yazık ki bütün vakıfnamelerde mevcut, delil olarak elimizde mevcut. Bunları, iktidarımız döneminde binlerce vakıf eseri restore ederken gördük."
'ARAKAN GİBİ BENZER SENARYONUN TATBİK EDİLMEYE ÇALIŞILDIĞI COĞRAFYALARDA DA MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ'
Ülkenin ve milletin birliği, beraberliği, güçlü ve büyük olması için verilen kararlı mücadelenin birilerini rahatsız ettiğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Bizim her fırsatta dile getirdiğimiz millet, bayrak, vatan ve devlet kavramlarını güya enternasyonal yaklaşımlar üzerinden küçümsemeye çalışanların asıl gayesi, ülkemizin ve milletimizin çözülmesini sağlamaktır. Biz bu kavramlar etrafında toplandıkça ve saflarımızı sıklaştırdıkça, onların planları bozuluyor. Dünyanın farklı bölgelerinde hep aynı oyunları oynayıp, ülkeleri böldüler, milletleri parçaladılar ve herkesi kendilerine mahkum ettiler. Türkiye, devleti ve milletiyle bu oyuna düşmeyi reddettiği için ellerindeki tüm imkanlarla üzerimize geliyorlar. Zira biz millet olarak biriz, tek bayrağımız var. 780 bin kilometrekareyle tek vatan ve bunun yanında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden başka bir devletimiz söz konusu değildir. İşte onları rahatsız eden bu. Zira, 'paralel devlet' dediler, 'paralel yapı' dediler, 'Anadolu'yu bölmek' dediler, tutmadı, tutmayacak, bunu böyle bilesiniz. Ülkemiz içinde terör örgütleri eliyle kurdukları tuzakları birer birer bozuyor, bozacağız. Suriye'de ve Irak'ta sahnelenen senaryoyu çökertmek için elimizden geleni yapıyoruz. Balkanlar'da, Kafkasya'da, Körfez bölgesinde de bu oyunlara rıza göstermeyeceğiz. Hatta Arakan gibi mesafe olarak bize uzak gözükse de aslında benzer bir senaryonun tatbik edilmeye çalışıldığı coğrafyalarda da mücadelemizi sürdüreceğiz."
'3 GÜNDÜR DEVLET BAŞKANLARINI ARIYORUM'
Erdoğan "Zaman zaman gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada, 'Arakan'ın bizimle ne ilgisi var, bu işe niye karışıyoruz?' bu tür serzenişlerde bulunanları görüyorum. Bu tür ifadeleri dile getirenler, her şeyden önce tarihlerini bilmiyorlar, ecdatlarını tanımıyorlar. Bu çevreler, bizim Myanmar'da şehitliğimiz olduğunun dahi farkında değiller. Evet, belki bize Arakan coğrafi olarak uzaktır ama tıpkı Pakistan gibi, tıpkı Hindistan gibi, tıpkı bölgedeki pek çok başka yer gibi orası da gönül dünyamızın sınırları içindedir. Bunu böyle bilelim" ifadelerini kullandı.
'BU SOYKIRIMA GÖZ YUMANLARIN HEPSİ DE YAPILAN KATLİAMA ORTAKTIR'
Cumhurbaşkanı, "Sadece Arakan Müslümanları değil diğer etnik ve dini gruplar da çok ciddi baskı altında. Demokrasi maskesi altında yürütülen bu soykırıma göz yumanların hepsi de yapılan katliama ortaktır. Bu insanlara ormanda yolunu şaşırmış bir ceylan, bahçeye düşmüş kanadı kırık bir kuş, denizde zıpkın yemiş bir balık kadar değer vermeyen, ilgi göstermeyen dünya medyası da yaşanan katliamın ortağıdır. Arakan'da yarım asır önce 4 milyon olan Müslüman sayısını, katliamlar ve baskılarla 3'te birine indiren uygulamalara İslam dünyasının sessiz kalmış olması ise ayrı bir dramdır" dedi.
‘ARAKANLILARA VEFA BORCUMUZ VAR'
Erdoğan konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı:
"1.5 milyon vatandaşlık dahil her türlü haktan mahrum ve 1.5 milyonu da çevredeki ülkelerde yaşayan Arakanlı kalmıştır. Katliam ve baskılarla Arakan Müslümanlarının geçmişi silinmeye çalışılıyor. Bir asır önce bize yardım için 35 bin altını gönderen kardeşlerimize, bütün dünya gibi sırtımızı dönemeyiz.
Balkan Savaşı'nda, Hindistan Müslümanlarının çıkardığı bir gazeteye ilan veren Arakanlılar, ‘Müslüman kardeşlerimizi yalnız bırakmayın' demişti. Biz de bugün Arakan'a sırtımızı dönemeyeceğiz, bu böyle biline. Arakanlılara vefa borcumuz var.
Tüm bu yaşananlar bize şunu gösteriyor; Türkiye olarak güçlü olmak zorundayız. Hele hele kendi aramızda dargın küskün olmayacağız. Birbirimizi para, pul, makam, mevki için sevmeyi şöyle itin, atın bir kenara. Birbirimizi sadece ve sadece Allah için seveceğiz."