15 Temmuz darbe girişiminden beş gün sonra Türkiye genelinde ilan edilen OHAL’le birlikte tüm temel hakların askıya alındığını ifade eden CHP'li Tanrıkulu, raporunda şu görüşlere yer verdi:
CHP'li Tanrıkulu, 2017 yılının ilk 8 ayında en az 1.924 kişinin hayatını kaybettiğini, bu ölümler içinde iş cinayetlerinin 1.119 kişiyle en yüksek oranı teşkil ettiğini bildirdi. Tanrıkulu, "İş güvenliği konusunda caydırcı tedbirler alınmaması ve denetimsizlik, iş cinayetlerinin başat sebebi olduğu halde ne yazık ki iktidar ve ilgili kurumlar duyarsızlığını sürdürmektedir" dedi.
"OHAL Türkiye’sinin cezaevlerinden çığlıklar yükselmektedir" diyen Tanrıkulu, cezaevlerinde 'sistematik, ağır işkenceler' yapıldığını, 'insanlık onurunun ayaklar altına alındığını' savundu. Hasta tutuklu ve hükümlülerin tedavilerinin aksatıldığını, mahkumların yasalardan kaynaklı haklarından dahi yararlandırılmadığını öne süren CHP'li Tanrıkulu, raporunda şu bilgilere yer verdi:
— İşkence ve kötü muamele gözaltı yerlerinden sokağa taşmıştır. Son 8 ayda en az 480 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kalırken gözaltında bir yurttaş yaşamını yitirmiştir.
— Türkiye’nin hafızasında 1990’larla kazınmış olan zorla kaybetmeler tekrar gündeme gelmiştir. Son 8 aylık zaman aralığında 14 kişi zorla kaybedilmiş veya kaybedilmek istenmiştir.
— İfade özgürlüğü ise uzun bir süredir Türkiye’nin en fazla ihlal edilen temel haklarından biridir. Dünyada en fazla tutuklu gazeteci bulunan ülke sıralamasında Türkiye yine başı çekmiştir. Halihazırda 152 gazeteci tutuklu olduğu halde iktidar bu sayıyı 2 olarak vermektedir! Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü tarafından hazırlanan 2017 Basın Özgürlüğü İndeksi’nde Türkiye 4 sıra geriledi ve 180 ülke arasında 155. sırada, 'gazetecilik yapmanın zor olduğu ülkeler' kategorisinde yer aldı.
— Sivil toplum kuruluşlarının KHK’larla kapatıldığı, insan hakları savunucularının uydurma gerekçelerle tutuklandığı, basının tek sesli hale getirildiği bir ortamda insan hakları savunuculuğu yapmak ciddi bedelleri göze almayı gerektirir hale gelmiştir."
— 2017 Türkiyesi ne yazık ki karanlık bir Türkiye’dir ve bu karanlıktan çıkmanın tek yolu insan haklarına, hukuka, anayasaya, bağlı olunan uluslararası sözleşmelere saygıdır" diyen CHP'li Tanrıkulu, Türkiye'nin bu karanlık günlerde barışın kıymeti kadar anlamını da çok iyi kavradığını belirtti. Tanrıkulu, "Çatışmaların yaşanmadığı, terörün esmediği, cezaevlerinden işkence çığlıklarının yükselmediği, sokaklarda yargısız infazların yapılmadığı bir Türkiye için 1 Eylül Dünya Barış Günü yeni bir başlangıç olabilir. Barış, eşitlik ve adalet için herkesin yapabileceği bir şey vardır" dedi.