Delmenhorst/Oldenburg-Land/Wesermarsch Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, 2015'te 6 cinayetten ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Högel'in, 84 kişiyi daha öldürdüğünden şüphe edildiği açıklandı.
Alman medyası, olayı, İkinci Dünya Savaşı sonundan bu yana ülkede yaşanan en büyük cinayetler serisi olarak nitelendirdi.
Oldenburg Emniyet Müdürü Johan Kühme, 3 yıldır süren soruşturmayla ilgili Suddeutche Zeitung'a yaptığı açıklamada konuyla ilgili "Högel'in tüyler ürpertici eylemleri hayal edebileceğimizin çok ötesinde olabilir" ifadesini kullandı. DW Türkçe'nin aktardığına göre ölen birçok hastanın kremasyon (cesedin yakılması) ile defnedildiği için otopsinin mümkün olmadığını kaydeden Kühme, o nedenle gerçek cinayet sayısının bilinmediğini belirtti.
Krankenpfleger Niels H. soll in Krankenhäusern Dutzende Menschen getötet haben — Rekonstruktion eines Serienmordes. https://t.co/dphYONfrFy
— Süddeutsche Zeitung (@SZ) August 28, 2017
Högel cinayetleri 2003 ile 2005 yılları arasında Delmenhorst ve Oldenburg kliniklerinde işlemekle suçlanıyor.
Högel önce Delmenhorst'taki yoğun bakım ünitesinde 6 hastayı öldürmek suçu ile yargılanmış, ancak dava sürecinde daha fazla hastanın ölümüne sebebiyet verdiğini itiraf etmişti.
Högel'in 2005'te müebbet hapis cezasına çarptırıldığı mahkeme kararında, çalıştığı hastanelerdeki hastalara kalp krizi ya da geçici şuur kaybına yol açan ilaçlar enjekte ettiğinin tespit edildiği yer almıştı.
Högel'in iş arkadaşlarında bir kahraman imajı yaratmak için de bu hastaları yeniden hayata döndürmeye çalıştığı belirtilmişti.
Hüküm giymiş olsa da Högel ile ilgili soruşturmaya devam ediliyordu. Nitekim soruşturma ekipleri 3 yıl içerisinde yüzlerce hastanın dosyasını incelemiş ve 100'den fazla ceset üzerinde de otopsi yapılmıştı.
Krankenpfleger Niels H. — Deutschlands schlimmster Serienkiller https://t.co/oyAALgqggk
— BILD (@BILD) August 28, 2017
'BURJUVA MERAKLISI'
Öte yandan Wilhelmshaven'da 30 Aralık 1976'dabir kulağı sağır olarak doğan Hoegel'in zor şartlar altında büyüdüğünü belirten uzman psikiyatrist Konstantin Karyofilis, Niels'in on bir yaşında ailesinden ayrılarak yatılı okula başladığını ve burada korkular geliştirdiğini söyledi.
17 yaşındayken St. Willehad Hastanesi'nde sağlık eğitimine başlayan Högel'in, alkol ve uyuşturucu konusuna büyük ilgi duyduğu belirtildi. Muayene işlemini 'hayatının en güzel anı' olarak tanımlayan Karyofilis, Högel'i "Wilhelmshaven'tan ayrılmak istemeyen bir burjuva meraklısı" olarak tanımlıyor.