CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Adalet Yürüyüşü' esnasında karavanında atletle yemek yerken çekilmiş fotoğrafı üzerinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere birçok siyasi tarafından eleştirilere maruz kaldı. Namık Koçak, bu konu hakkında Zafer Arapkirli ile Seyr-i Sabah'a değerlendirmelerde bulundu.
Eskiden de bu tarz tartışmalar olduğunu belirten Koçak, "Otobüsler 1978'de yeni kullanılmaya başlanmıştı. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) seçim gezilerinde otobüs kullanmaya başladı. Sonra Süleyman Demirel (Türkiye Cumhuriyeti 9. Cumhurbaşkanı) otobüs kullanmaya başladı. Çünkü yazın kampanyalara çıktığınız zaman otobüsün üzerinde 35 derece sıcakta konuşuyorsunuz. Sonra aşağıya inerler, çamaşır değişirdi. Liderin arka tarafta gömlekleri, yedek fanilaları olurdu. Hemen orada onları değiştirirlerdi. Hiç o halde fotoğrafları çekilmedi. O sırada çekilmesi istenmezdi. Çünkü Süleyman Demirel özellikle bu konularda, kiloları nedeniyle olabilir, çok hassastı. Sabah kahvaltısına bile kravatla inen bir adamdı" diye konuştu.
"Şimdi bu eleştirileri yapanlar belediye başkanı olana kadar belki kravat bile takmamış olan insanlar" diyen Koçak, "Giyim sponsorları var artık. Eskiden ne varsa onu alırdınız. Danışmanlar giydiriyor artık. Sonuçta bu tür şeylerde inisiyatifi başka birine bırakırsanız kral çıplak masalına kadar gider hikaye" şeklinde konuştu.
Koçak, fotoğrafın karavanda, yol koşullarında çekilmiş olduğunun altını çizdi:
"Kılıçdaroğlu her gün 15-20 km yol yürüyordu. 35 derece gibi yüksek sıcaklıklarda yürüyorsunuz. Terinizi çeksin diye içinize bir fanila giymek zorundasınız. Bunu arada değiştiriyorsunuz. Bu fotoğraf evde çekilmiş bir fotoğraf da değil. Karavanda, yol koşullarında çekilmiş bir fotoğraf. Bir sürü insanın evinde nasıl giyindiğini biliyoruz. O yüzden herkes yemeğe kravatla oturuyormuş gibi giyim kuşam polemiğine girmek hele Türkiye gibi bir ülkede ironik ve çok komik bir olay gibi geliyor."
Fotoğrafın bu denli tartışma konusu olmasının arkasında başka bir şey olduğunu vurgulayan Koçak, şöyle devam etti:
"Başka bir şey var arkasında bu olayın. ‘Adalet Yürüyüşü' başladığı zaman da çok fazla üzerinde durmuyor, küçümsüyorlardı. Yürüyüş insanlar tarafından ilgi görmeye, çığ gibi büyümeye başlayınca birden itibarsızlaştırmak için yeni bir kampanya açıldı. Elinizin altında 10 gazete, 20 televizyon var. Bir merkezden yönlendirilmiş gibi hepsi birden yürüyüş aleyhinde yazmaya başladılar. Başlangıçta kalem bile oynatmayanlar, televizyonda gıkı çıkmayanlar birden olaya ‘Bu nasıl rezillik' demeye başladılar.
Evdeki baba tiplemesi nasıldır? Kemal Sunal filmlerini hatırlayalım. Münir Özkul baba olduğu filmlerde kravatla mı oturuyordu?
Çok fazla uzatıldı bu olay. Çünkü bu oluşan halk adamı imajını kırmak için Türk örf ve adetlerine sığındılar. Ama bu gelen tepkiler Kılıçdaroğlu'na yaradı."