Yılmaz'ın Hürriyet'te "Bu yemin bozuldu mu?" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili kısmı şöyle:
MERVE Kavakçı, izin almadan ABD vatandaşı olduğu gerekçesiyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılmıştı.
AKP hükümeti döneminde yeniden vatandaşlık hakkını kazandı ve sonra da Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’a TC Büyükelçisi olarak atandı.
Ancak ABD vatandaşı olduğu sırada ettiği bir de yemin var, dün Ahmet Hakan, “Işıkçı” Mücahit Ören vesilesiyle bu yemini tekrar hatırlattı.
“Burada, önünüzde, şimdiye kadar tabiiyetinde bulunduğum her türlü devlet tabiiyetini ve egemenliğini reddettiğime, bundan böyle ABD Anayasası’nı ve yasalarını iç ve dış düşmana karşı savunacağıma, ABD’ye bağlılık ve sadakat göstereceğime, kanunun gerektirdiği hallerde ABD ordusuna hizmet vereceğime yemin ederim, Tanrı yardımcım olsun.”
Kavakçı, Müslüman olduğuna göre bu yeminini bozmasının bir kefareti var, on fakiri doyurmak yahut giydirmek ya da bir köle azat etmek gibi. Bunları yapamıyorsa üç gün oruç tutması gerekiyor.
Bu onun kişisel meselesi, herhalde kefaretini ödemiştir.
Ancak kendisi artık Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi.
Dolayısıyla topluma ve TC Anayasası’na karşı da görevleri var, onların yerine getirildiğini duymadık. Çıkıp “O yemini bozdum ben artık, ABD vatandaşlığından çıktım” dediğini duymadık.
Öte yandan bu bir tür “sabıka” da sayılmalı. ABD’ye vatandaşlık için yalan yere yemin edebildiyse, başka konularda da rahatlıkla yalan söyleyebilir, takiye yapabilir.
Devletimiz, bu memuruna nasıl güvenecek?