Hindistan Yüksek Mahkemesi, insan hakları kuruluşlarının yazdığı ortak dilekçe üzerine açılmış olan bir davada, özel hayatın gizliliğinin, Hindistan Anayasası'nda yer alan ve bireysel özgürlükleri düzenleyen maddenin ayrılmaz bir parçası olduğu yönünde bir karar aldı.
Kararın Hindistan hükümetinin, yolsuzlukla mücadele için gönüllülük esası üzerine başlatmış olduğu ancak daha sonra zorunlu kılınmak istenen 'biyometrik kimlik' uygulaması (Aadhaar) üzerinde sonuçlar doğurması bekleniyor.
Öte yandan mahkemede insan hakları kuruluşlarını temsil eden Praşant Buşan kararı 'tarihi' olarak nitelendirdi. Buşan, bundan sonra Aadhaar projesinin hukuki geçerliliğinin tartışmasının daha alt mahkemelerin işi olacağını vurguladı.
DÜNYANIN EN BÜYÜK BİOMETRİK VERİTABANI: AADHAAR
Söz konusu uygulamayla vatandaşların retina ve parmak izleri tarandıktan sonra numaralandırılarak devlet tarafından kayıt altına alınıyor. Uygulama Hindistan'da 2009 yılında, oylamanın kolaylaştırılması, kayıt dışı ekonominin önüne geçilmesi gibi gerekçelerle, gönüllülük esasına göre başlatılmıştı.
Bugün toplam sayısı 928 milyona ulaşan bu kayıtlar, dünyanın en büyük veri tabanını teşkil ediyor. Yetkililer kişisel bilgilerin kayıt altına alınmasını herkes için zorunlu hale getirmek isterken, ülkedeki insan hakları kuruluşlarının, bilgilerin kötüye kullanılabileceği yönünde endişelerini dile getiriyordu.