DW Türkçe'nin aktardığına göre daha öncesinde de Almanya'nın Madrid Büyükelçiliği, İspanyol hükümetine konsolosluk hizmetleri için başvurmuştu.
Öte yandan Akhanlı'nın gözaltına alınması Almanya'da büyük tepki çekti. Sosyal Demokrat Parti'nin başbakan adayı Martin Schulz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Türkiye'de masum insan hakları aktivistleri ile gazetecileri tutuklatmaya çalışıyorsa bu bir skandaldır" diye konuştu. Schulz "Eğer bunu, şimdi bir de Türkiye toprakları dışında deniyorsa, tüm Avrupalılar kararlı bir biçimde karşı durup şunu söylemeliyiz: Böyle olmaz!" dedi.
Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir de AB'nin Türk polisi ile işbirliğini gözden geçirmesini talep etti. Özdemir Tagesspiegel gazetesine verdiği demeçte "Türkiye'de rejim karşıtları gelecekte Avrupa'da kontrol edilmeden suçlu olarak gözaltına alınamaz" diye konuştu.
Almanya Gazeteciler Birliği (DJV) de gazetecilere yurtdışı seyahatlarine çıkmadan önce Federal Emniyet Teşkilatı'na (BKA) başvurarak haklarında yakalama ya da tutuklama emri olup olmadığını kontrol etmeleri çağrısında bulundu. DJV'den yapılan açıklamada Türkiye'deki hükümeti eleştiren yazılar kaleme alan gazetecilere 'acilen' BKA'ya başvurmaları tavsiyesinde bulunuldu.
2010 yılında hasta olan babasını ziyaret etmek için İstanbul'a giden Akhanlı, 1989 yılında bir kişinin öldüğü döviz bürosu soygununa katıldığı iddiasıyla havaalanında tutuklanarak cezaevine konmuştu. Alman politikacılar, yazar ve sanatçılar o dönemde Akhanlı'nın beraat etmesi için çağrıda bulunmuş ve yazar hakkındaki davadan 2011 yılında beraat etmişti. Ancak 2013 yılında Yargıtay kararı bozmuş ve bu kez Akhanlı hakkında 'ağırlaştırılmış müebbet hapis' istemiyle yeniden dava açılmıştı.