Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ben dikey değil yatay mimariden yanayım. İnsan toprağa yakın yaşamalıdır" sözleriyle ilgili konuşan Muhcu, "Dikey yapılaşmalar yapılmayacak diyenler Türkiye'de en çok gökdelen inşaatlarını gündeme getirdiler. Hatta bütün hukuk kurallarını, imar düzenini yok sayarak tepeden alınan kararlarla hayata geçirildi. Ama kamuoyunda sanki bunları başka bir ülke yapıyor ve biz bunlara sanki direniyormuşuz gibi bir izlenim yaratılıyor. Çok somut bir örneğimiz var. Zeytinburnu sahilinde İstanbul'un eşsiz silüetini ortadan kaldıran, bozan gökdelenleri bu söylemi dile getiren insanlar tarafından gerçekleştirildi. Daha sonra bu gökdelenlere bütün hukuk düzenini çiğneyerek izin verenler, yapımcılarıyla aralarındaki polemik ya da bizim bilmediğimiz başka süreçler nedeniyle yıkılması konusunda yargıya talimat vermişlerdir" dedi.
Eyüp Muhcu, "1999 Büyük Marmara Depreminin her bakımdan afetlere karşı hazırlık açısından bir milat olacağı tüm siyasal kesimler tarafından ortaklaşa ifade edilmişti. Aradan geçen 18 yıl içerisinde bu ortak tavır konusunda bugüne kadar neler yapıldığı konusunda çok da olumlu bir gelişme olduğundan bahsedemeyeceğim" ifadelerini kullandı.
"Hatta son 10 yılı aşkın süredir afet tamamen unutulmuş" diyen Muhcu, "Afeti ticarete, inşaat sektörünün büyümesine endekslemiş kentselleşme politikalarıyla yüzleşmekteyiz. Depremin olmasıyla birlikte imar yasasına bağlı yapılaşma düzeninin afetlere ve depreme karşı güvenli olmadığı anlaşılmıştır. Bundan sonra neler yapılması ile ilgili bir çalışma gerçekleştirildi. Öncelikle acil eylem planının yapılması ve bu süreçte yapılan birtakım çalışmalarda gündeme gelmişti. Japon uzmanlara yaptırılan JICA Planı (Japon Uluslararası İşbirliği Ajansı) ardından 2002 yılında Deprem Master Planı daha sonra 2007 yılında İstanbul İl Çevre Düzeni Planı yapılarak yürürlüğe sokuldu. Bu üç temel çalışma içerdikleri bazı eksiklikler ve yanlışlara rağmen olumlu bir hava oluşturmuştu. Yani kamu yönetimleri afet ve depremlere karşı ciddi bir hazırlık yapacaktı. Bundan ödün vermeden uygulama gerçekleştirilecekti" şeklinde konuştu.
Mimarlar Odası Başkanı şöyle devam etti:
"2007 yılında hazırlanan çevre düzeni planı özellikle ana medya ve o dönemde iktidar yanlısı medyada manşet yapılmıştı. ‘Depremin anayasası çıkmıştır. Buna herkes uyacak, uymayanlar ağır cezalandırılacak' şeklinde üst perdeden söylemlerle tanıtılmıştı."