Hakan'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
"Bir haftadır Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı bir kampanya yürütülüyor.
- Enis Berberoğlu'na MİT TIR'larıyla ilgili belgeleri veren Kemal Kılıçdaroğlu idi.
- Hüküm giyip hapse atılan Enis Berberoğlu, bunu açıklayacağını söylüyor.
- Enis Berberoğlu böyle bir şey yaparsa… Kılıçdaroğlu tutuklanır.
*
Pek ciddiye almamıştım bu kampanyayı…
Ne de olsa kampanyayı yürütenler, aslı astarı pek çıkmayan bu türden kampanyalar yürütmekle meşhur tiplerdi.
*
Fakat o da ne!
Aynı şeyleri Cumhurbaşkanı Erdoğan da söylemesin mi?
*
Eğer Erdoğan…
- Bir zemin yoklaması yapmaya çalışmıyorsa…
- Kılıçdaroğlu'nu korkutmaya çalışmıyorsa…
Yani gerçekten de ciddiyse…
Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik bir tutuklama girişimi söz konusu olabilir.
*
"Böyle bir şey neye yol açar?
Neye yol açmaz ki?
*
En basitinden…
- Huzursuzluğun daha da artmasına…
- Gerginliğin daha da tırmanmasına…
- Cepheleşmenin daha da keskinleşmesine…
- Demokrasinin daha da zedelenmesine…
Yol açar.
*
Hani eski bir reklam filminde 'Aklından bile geçirme' diye bir slogan vardı ya…
Türkiye'yi, Türkiye'nin barışını, Türkiye'nin bütünlüğünü düşünen bütün aklıselim sahibi insanlara sesleniyorum:
Akıldan bile geçirilmesin! Aman ha aman!
CHP'NİN CEVABINA ELEŞTİRİ
CHP'nin verdiği, verebildiği tek yanıt şu oldu:
"Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun karşısına çıksın. Televizyonda tartışsınlar."
*
Bu mudur yani?
Bulabildikleri tek cevap bu mudur?
*
Silahını çeken kovboya, 'Yiğitsen gel televizyonda tartışalım' diyen kovboyun fıkrası gibi bir şey bu!