Serhat Sarısözen'le Gündem Dışı'nın bu haftaki konuğu edebiyatçı Gönül Kıvılcım'dı. Kıvılcım'la ilk gençlik yıllarının geçtiği Kırıkkale'den, edebiyata ve ‘kadın olmaya' dair keyifli bir sohbet gerçekleşti.
‘ÖNCELİKLE İYİ BİR EĞİTİM’
Babasının zorunlu hizmeti sebebiyle Kırıkkale'de doğduğunu ve çocukluğunun Kırıkkale'de şekillendiğini söyleyen Kıvılcım, taşrada büyümüş olmasının derin izler bıraktığını ifade etti. Kırıkkale'deki ilk ve orta okul eğitiminden sonra Erenköy Kız Lisesi'ne devam eden Gönül Kıvılcım, annesinin, ‘iyi bir koca bulma, öncelikle iyi bir üniversite eğitimi al' öğüdünü bir an olsun aklından çıkarmamış ve eğitimine büyük önem vermiş.
Taşralı bir ruhla İstanbul'a geldiğini söyleyen Gönül Kıvılcım, kendisini de ‘Taşra ile kasaba arasında gezinen bir yazar' olarak ifade ediyor. Nitekim Anadolu'daki hatıraları ile İstanbul'daki tecrübeleri birleşince Kıvılcım'ın ilk kitabı ‘Kasaba ve Yalanlar' ortaya çıkmış.
80 darbesinin olduğu dönem Boğaziçi Üniversitesi'nde okumaya başladığını söyleyen Kıvılcım, o yıllarda öğrenci olmanın ve tiyatro kulübü gibi kulüplerde çalışmanın zorluklarına değindi. Oynanacak birçok oyunun sansür kurullarından geri döndüğünü ifade eden Kıvılcım, "Darbeciler için ne kadınların uyanması lazım ne de işçilerin" diye sözlerini sürdürdü. O yıllarda tiyatro okuyarak ve oyunları izleyerek beslendiğini söyleyen Kıvılcım, tiyatro sevgisini, 2015'te sahnelenen ‘Bir Kadını Öldürmek' adlı oyunu ile ölümsüzleştirdi.
‘TESADÜFEN CARTEL'İN ALBÜMÜNDE ‘GÖNÜL KIVILCIM'A TEŞEKKÜRLER' YAZISINI GÖRÜNCE ÇOK ŞAŞIRDIM'
Üniversitede lisans eğitimini bitirdikten sonra ABD'ye gitmek istemediği için Bergen'e (Norveç'te bir şehir) gidip kitle iletişimi alanında yüksek lisans yapan Kıvılcım, daha sonra yayıncılık sektörüne atılarak gazetecilik yapmış ve televizyon programları hazırlamış. Kıvılcım, Almanya Hamburg'da çalıştığı dönemde, hamburger parası bile bulamayan Türkiye'li gençlerin rap yapması ve üçüncü kuşağın Alman kültürüyle etkileşimi üzerine bir haber yaptığını, bu haberden bir süre sonra tesadüfen Cartel'in CD'sini aldığında, albümde ‘Gönül Kıvılcım'a teşekkürler' yazısını görünce çok şaşırdığını, Hamburg'daki o rapçi çocukların Cartel grubunu oluşturan müzisyenler olduğunu öğrendiğini söyledi.
Feminist olmadığını fakat kadın hakları savunucusu olduğunu vurgulayan Kıvılcım, son yıllarda kadınların bedenlerine müdahalelerin arttığını ifade etti. "Geceleri sokaklarda yürüyemeyen bizleriz, kısa şort giyemeyenler bizleriz, kürtaj yapıp yapamayacağına müdahale edilen bizleriz" diyen Kıvılcım, "Bu yüzden en çok sesini çıkaran yine bizleriz" diye konuştu.
Bazen Dünyanın yalanlar üstüne döndüğünü düşündüğünü dile getiren Gönül Kıvılcım, ilk kitabını 2001'de yayınlatmadan önce yayıncı bulmakta zorlandığını ifade etti. Buna karşın Kıvılcım, ‘Kasaba ve Yalanlar'ı yayınlattıktan bir yıl sonra ‘Jilet Sinan'ı 2002'de yayınlatmayı başardı. Deneysel bir roman olan Jilet Sinan'da Kıvılcım, sokaktaki gençleri anlattı. Jilet Sinan'ın, pek de benzeri olmayan bir roman olduğunu ifade eden Kıvılcım, kitabın yazım sürecinde viyadüklerde, Beyoğlu'nda, Aksaray'da sokak çocuklarıyla arkadaş olduğunu, bu arkadaşlığın da kendisini Gönül Kıvılcım yaptığını söyledi.
GÖNÜL KIVILCIM KİMDİR?
Boğaziçi Üniversitesi'nde ekonomi eğitimi aldıktan sonra yüksek lisansını Norveç'in Bergen Üniversitesi'nde kitle iletişim dalında tamamladı. Yurtdışı ve yurtiçinde çeşitli basın kuruluşlarındaki gazetecilik kariyerinin ardından ilk öykü kitabı olan Kasaba ve Yalanlar (2001) yayımlandı. İlk romanı Jilet Sinan (2002) Arnavutçaya, Rumenceye ve Arapçaya çevrildi. Parçalı Aşklar (2004), Yaşayan Tanıklarla Karaköy (2010), Suç Sarayı (2011) ve Babamın En Güzel Fotoğrafı (2012) yayımlanan diğer kitaplarıdır. 2012 yılında Murathan Mungan'ın derlediği ‘Bir Dersim Hikâyesi' adlı antolojiye ‘Yasak Ülke' adlı öyküsüyle katıldı. ‘Bir Kadını Öldürmek' adlı oyunu 2015 yılında sahnelendi.