ABD Libya’ya özel kuvvetlerini gönderdiğini doğruladı

Öte yandan uzmanlar, terörle mücadelenin sadece bir bahane olduğunu ve aslında bu şekilde Washington’un Libya’da çatışan taraflardan birinin pozisyonlarını güçlendirmeye çalıştığını savunuyor.

ABD Afrika Kuvvetleri (AFRICOM), İzvestiya gazetesine konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “ABD kuvvetlerinin küçük bir kısmı, yerel güçlerle bilgi paylaşımı için Libya’ya gidip geri geldi, IŞİD’e ve diğer terör örgütlerine karşı mücadelemizi güçlendirme bağlamında bunu yapmaya devam ediyorlar. Diğer ülkelerden ortaklarımızla birlikte Ulusal Mutabakat Hükümeti'yle (UMH) birlikte hareket eden Libya güçlerine ülke genelinde IŞİD’le sürdürdükleri mücadeleye destek veriyoruz” dendi.

'IŞİD'LE MÜCADELE GEREKÇESİYLE ONLARCA KİŞİ LİBYA'YA AKTARILDI'

İzvestiya’ya konuyla ilgili açıklamalarda bulunan bir kaynak, ABD’nin yanında İngiltere, Fransa ve İtalya’nın da IŞİD’le mücadele gerekçesiyle özel güçlerinden onlarca kişiyi Libya’ya aktardığını belirtti.

AFRICOM’un İzvestiya’ya açıklamasında ABD’nin IŞİD’le mücadelede sadece Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni desteklemeye niyetli olduğunu belirtmesi dikkat çekici. Fakat bunun yanında Washington, Libya’nın diğer bir güç odağını, Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni tanımayan Tobruk merkezli Temsilciler Meclisini ve kendisine bağlı emekli General Halife Hafter'in yönetimindeki orduyu es geçiyor. Bu arada Halife Hafter, birçok kez Libya’yı IŞİD’ten, Müslüman Kardeşlerden ve diğer terör örgütlerinden temizleme niyetinde olduğunu belirtmişti.

'TERÖRLE MÜCADELE, ABD İÇİN BAHANE'

Şarkiyat uzmanı ve eski diplomat Vyaçeslav Matuzov, İzvestiya’ya verdiği mülakatta terörle mücadelenin, ABD için somut siyasi görevleri yerine getirmesini sağlayan bir bahane olduğunu söyledi. Matuzov, “Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin Başkanı Fayiz el Sarac’ın, Libya’daki iktidarını sağlamlaştırmak için ABD’den tam destek aldığı ortaya çıkıyor. Yani burada uluslararası anlaşmalarda ve BM Güvenlik Konseyi’nin kararlarında öngörüldüğü gibi Başbakanın ve doğudaki karşıtlarının katılımıyla genel ulusal bir mutabakatın sağlanması değil, Washigton’un taraflardan birine destek vermesi söz konusu. Bu taraf ABD’ye bağlılık gösteriyor, fakat diğer gruplar tarafından dikkate alınması gereken siyasi bir güç olarak görülmüyor. Örneğin Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bakanlar kabinesinin Trablus’un yakınındaki askeri üste toplandığını ve Libya’nın başkentini dahi tamamen kontrol altında tutamadığını belirtmişti” ifadelerini kullandı.

ABD terörle mücadeleyi bazı eylemleri için bahane olarak ilk kez göstermiyor. Geçmişte Irak ve Afganistan’da terörle baş etmenin dışında her türlü sorunlar çözüldü (ve daha büyük yeni sorunlar ortaya çıkarıldı). ABD ve NATO saldırısının sonuçlarını atlatmaktan halihazırda uzak olan Libya’nın bu kaideden istisna olması beklenemez.