Prof. Dr. Süleyman İrvan, "Türkiye'de uzunca bir süredir gazetelerin yayın politikalarına uymuyor diye birçok insan işten atıldı. Bu uzun zamandır Türkiye'de gazetecilik sorunlarından bir tanesi" dedi.
‘TÜRKİYE MEDYASI DÜNYANIN İLGİNÇ ÖRNEKLERİNDEN BİRİ'
"Köşe yazarı nedir, oradan başlamak lazım" diyen İrvan, "Türkiye medyası belki de dünyanın ilginç örneklerinden biridir. Köşe yazarı kişisel görüşlerini açıklayan kişidir. Dolayısıyla gazetenin genel yayın politikasıyla uyuşan şeyler yazmayabilir. Sonuçta bu gazetecileri işe alırken onların görüşlerini biliyorlar. Nuray Mert'in dün yazdıkları ile bugün yazdıkları aynı değil mi? Kendisinin görüşleri zaten biliniyordu. O zaman neden alındı işe? Bence oraya bakmak lazım" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. İrvan, şöyle devam etti: "Eğer siz basın ve ifade özgürlüğünü savunuyorsanız yazarınızı da savunmanız gerekiyor. Aksi takdirde Türkiye'de biz neyi tartışacağız? İfade özgürlüğü herkesin aynı şeyi söylemesi midir? Cumhuriyet'te yazanlar aynı şeyi söyleyecekse o zaman ifade özgürlüğü ne anlama geliyor? İster hükümet telkiniyle ister başka gerekçelerle olsun bir gazetecinin sırf yazdığı görüşlerinden dolayı atılması doğru değil."
Türkiye'deki basın özgürlüğü sorununun sadece iktidar ile ilişkili olmadığını belirten İrvan, "Aslında gazetecilerin de basın özgürlüğü konusunda doğru bir tutumu olduğunu düşünmüyorum. Çünkü basın özgürlüğü dediğimizde buna ilkesel olarak bakmalıyız. Görüşlerini beğenmediğimiz insanların da yazmasını desteklememiz lazım" şeklinde konuştu.