İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesi, 15 Temmuz'da sela okuyan imam Mustafa Baki'nin üzerine yürüyerek engel olmaya çalıştıkları iddasıyla haklarında para cezası verilen 2 sanıktan 1'i hakkındaki hükmü bozarak dosyanın İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'ne iadesine karar verdi.
Ezan ve sela okuyan Küçükçekmece Gültepe Camisi İmamı Mustafa Baki'nin üzerine yürüyüp engel olmaya çalıştıkları öne sürülen edilen sanıklar Kenan Gülşen ve Nait Yılmaz 'üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme', 'görevi yaptırmamak için direnme' ve 'hakaret' iddiasıyla İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılandı.
Sanıklardan Gülşen'e 'kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret' suçundan mağdurun şikayetinden vazgeçmesi ve suçun işleniş şeklini dikkate alarak, 7 bin lira para cezasına çarptırılmasını kararlaştıran mahkeme heyeti, sanık Yılmaz'a ise mağdurun yapması engellenen görevinin, suç tarih ve saati itibarıyla kamuoyu ve Türkiye'nin geleceği açısından önemini göz önünde bulundurarak, 'görevi yaptırmamak için direnme' suçundan 1 yıl hapis cezası verdi.
Heyet, Yılmaz'a verilen hapis cezasının 6 bin lira para cezasına çevrilmesine hükmetti. İki sanığa adli para cezası verilmesinin ardından, sanık avukatları istinaf talebinde bulundu.
Dosya incelenmek üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Ceza Dairesi'ne geldi.
İncelemelerini tamamlayan daire, sanık Kenan Gülşen hakkında 'hakaret' suçundan verilen cezanın kanuni bağlamda uygulandığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar vererek, sanık hakkında verilen cezayı uygun buldu.
'YETERSİZ GEREKÇEYLE HÜKÜM KURULDU'
Daire inceleme dosyasında, İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, sanık Nait Yılmaz'ın sela okuyup camiden çıkan imam Mustafa Baki ile karşılaştığında üzerine yürümeye, vurmaya kalkışması şeklinde gerçekleştiği öne sürülen eyleminin, mağdur olduğu ifade edilen imamın belli aralıklarla okuması gereken ezan ve salayı okuyamamasına neden olduğu kabul edilmek suretiyle 'görevi yaptırmamak için direnme' suçunun oluştuğunun belirtildiğine yer verdi.
Sanığın sabıkasız olması, sanığa yükletilen suçlardan dolayı mağdurun somut maddi zararının bulunmadığını açıklayan daire, manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına uygulanmasına engel teşkil etmemesi ve mağdurun şikayetinden vazgeçmiş olması karşısında uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmadığını belirtti.
Sanık Nait Yılmaz'ın avukatının istinaf iddialarını bu gerekçelerle yerinde gören daire, sanık hakkında verilen hükmün bozulmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine kesin olarak karar verdi.