Session, Adalet Bakanlığında son zamanlarda artan gizli bilgi sızdırma vakalarına ilişkin basın toplantısı düzenledi.
"Başkan'a kesinlikle katılıyorum ve hükümetimizin, ülkemizi koruma kabiliyetinin altını oyan şaşırtıcı sayıdaki sızıntıları şiddetle kınıyorum" ifadesini kullanan Sessions, liderlerin, hassas konuları gizlice tartışamadığı ve yabancı liderlerle serbestçe konuşamadığı sürece hiçbir hükümetin etkili olmasının söz konusu olamayacağını dile getirdi.
Adalet Bakanlığına bu konuda gelen soruşturma talebi sayısında adeta patlama yaşandığını belirten Sessions, "Bu yönetimin ilk 6 ayında, Adalet Bakanlığına gizli bilgilerin sızdırılmasını içeren suçlara ilişkin şikayetlerin sayısı son 3 yılın toplamına yaklaştı" dedi.
Tüm kurumlara ve Kongre'ye söz konusu sızıntılar hakkında ellerinden geleni yapmaları çağrısında bulunan Sessions, 2011 yılında kurulan Ulusal İç Tehdit Çalışma grubunun bir dizi tedbir aldığını ve almaya devam edeceğini bildirdi.
Gizli bilgilerin sızdırılmasına ilişkin davalara öncelik tanınması talimatı verdiğini ve Federal Soruşturma Bürosundan (FBI) daha fazla insan kaynağı ayırması talebinde bulunduğunu anlatan Sessions, FBI'ın da önerisi üzerine medyanın mahkemeye davet politikalarını gözden geçireceklerini söyledi.
"Onlara gerekli saygıyı gösteriyoruz ancak bu sınırsız değil. Fütursuzca başkalarının hayatlarını riske atmalarına müsaade edemeyiz. Ulusal güvenliğimiz ve istihbaratımızda, silahlı kuvvetlerimizde çalışan ve tüm kanuna uyan Amerikalıların hayatlarıyla medyanın rolü arasında bir denge sağlamamız gerekir."