Mahkeme tutanaklarına yansıyan bilgilere göre, polis takibine alınan Ali'nin aracında yapılan aramada boru tipi bir bombanın yanı sıra, sahte bir tabanca ile üzerinde 'kafir' yazılı bir satır bulundu. Tutanaklara göre, sanıkların saldırıyı nerede düzenlemeyi planladıklarına dair bir bulguya ise ulaşılamadı. Sanıkların mesajlaşmak için kullandıkları bir telefon uygulamasında kendilerine 'üç silahşörler' lakabını verdikleri de mahkeme kayıtlarına yansıdı.
İngiliz iç istihbarat servisi MI5’ın grubu izlemek için 'Hero Couriers' adlı bir paravan kurye şirketi kurduğu ve böylece sanıkların araçlarını takibe aldığı ortaya çıkmıştı.
SAHTE DELİL SUÇLAMASI
Sanıkların avukatı Gareth Peirce, müvekkillerinin masum olduğunu belirterek, kararı eleştirdi. Avukat Peirce, polisi müvekkillerinin araçlarına sahte delil yerleştirmekle suçladı. Davayı da 1974’de Birmingham’da havaya uçurulan ve 21 kişinin hayatını kaybettiği meyhane saldırısı ile ilgili davaya benzeten Peirce, söz konusu davada 6 İrlandalının ömür boyu hapse mahkum edildiğini ve 1991’de suçsuz olduklarının ortaya çıkmasıyla serbest bırakıldığını hatırlattı. Polisin sahte delil üretmesi ve bazı delillerin üzerini örtmesi nedeniyle hapis yatan İrlandalılara 2001 yılında 840 bin ila 1 milyon 200 bin sterlin tazminat ödenmişti.
İNGİLTERE'DE SALDIRILAR ARTIYOR
Son olarak 19 Haziran'da bir saldırgan aracını Londra'da teravih namazından çıkan cemaatin üzerine sürmüştü.