Temel Karamollaoğlu'nun Twitter hesabından yaptığı açıklama şöyle:
"Türkiye polemik siyasetine kurban ediliyor. Efendim, Merve Kavakçı nasıl büyükelçi olurmuş. Bu Dış İşlerinin geleneklerine aykırıymış. Başka? Müftülere nikâh kıyma yetkisi nasıl verilirmiş. Bu da laikliğe aykırıymış. Bizce ikisi de olur hem de bal gibi olur. Hahamlar sinagogda, papazlar kilisede kıyınca oluyor da, sıra müftülere gelince mi sorun oluyor? Medeni kanuna göre, belediye başkanları nikâh kıyabiliyor. Belediye memurları kıyabiliyor. Muhtarlar kıyabiliyor.
Maalesef Türkiye’de aile müessesi çöküyor. Bunu ben söylemiyorum, devletin resmi rakamları söylüyor.
— Temel Karamollaoğlu (@T_Karamollaoglu) 2 Ağustos 2017
Dış temsilciliklerde elçiler, konsoloslar kıyabiliyor. Sıra müftülere gelince neden laiklik elden gitsin? Bu kalem kavgası siyasetidir. Bu tartışmaların toplumu germekten, kutuplaştırmaktan başka hiçbir faydası yoktur. Türkiye’nin problemi nikâhı kimin kıydığı değil, aile kurumunun yaşadığı çatırdamadır. Maalesef Türkiye’de aile müessesi çöküyor. Bunu ben söylemiyorum, devletin resmi rakamları söylüyor. TÜİK’in verilerine göre; 2015’te her 100 evliliğe karşılık 21.86, 2016’da her 100 evliliğe karşı 21.22 boşanma olmuş. Oysa bundan 10 yıl önce, 2007 yılında boşanma oranı sadece 14.76. Türkiye’de son 10 yılda 1 milyon 151 bin 590 boşanma gerçekleşmiş. Boşanma nedenlerinin ilk sıralarında ise ekonomik zorluklar var. Kredi kartı borçları var. Eğer illa bir şey konuşulacaksa, gelin bunu konuşalım, bunu tartışalım. Aile kurumunu nasıl güçlendiririz, boşanmaları nasıl azaltırız. Ailelerin ekonomik sorunlarını nasıl çözeriz buna kafa yoralım.
Üzücü olan şu; 28 Şubat’ın üzerinden tam 20 yıl geçti. Ama hala Merve Kavakçı’nın başörtüsüyle uğraşılıyor.
— Temel Karamollaoğlu (@T_Karamollaoglu) 2 Ağustos 2017
Artık milletin nikahıyla, başörtüsüyle uğraşmayı bırakalım. İsteyen istediği yerde nikâhını kıydırsın. Üzücü olan şu; 28 Şubat’ın üzerinden tam 20 yıl geçti. Ama hala Merve Kavakçı’nın başörtüsüyle uğraşılıyor. Oysa asıl olan kıyafet değil ehliyettir, liyakattir. İnşallah kendisi Malezya büyükelçisi olarak ülkemizi en iyi şekilde temsil edecektir. Buna inanıyor ve kendisine de yeni görevinde başarılar diliyoruz."