Sputnik'e konuşan Mikdad, "Şu anda ülke politikası, iki paralel amaç doğrultusunda yönetiliyor. Birincisi, terörle mücadele. Suriye, Rusya'nın desteği sayesinde bu alanda önemli başarılar elde etti. İkincisi de, siyasi çözüm. Cenevre'deki tüm uluslararası müzakerelerde katılım sağladık. Burada yaşadığımız temel zorluk, bazı Batılı ülkelerin terörle mücadelede isteksiz davranması. Onlar, Suriye'ye felaket ve korku getiren teröre yatırım yapmayı tercih etti" ifadelerini kullandı.
Mikdad, bölgedeki tüm sorunların Batılı ülkelerin koloni hakimiyetini yeniden sağlama arzusundan kaynaklandığına inandığını belirtti.
Terörün yayılmasında en büyük suçun ABD'ye ait olduğunu savunan Mikdad, Washington'un uluslararası hukuka ve anlaşmalara aykırı hareket ettiğinin altını çizdi.
'ABD, KİMYASAL SALDIRI İDDİALARI HAKKINDA SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMESİNE KARŞI ÇIKTI'
Mikdad, demecinde Suriye hükümetine yöneltilen kimyasal silah kullanma suçlamalarına da yanıt verdi.
'YARDIM KURULUŞLARI BATI'NIN TALİMATIYLA TERÖRİSTLERE YARDIM ETTİ'
Suriye hükümetinin 23 uluslararası sivil toplum kuruluşuyla işbirliğini yaptığını da kaydeden Mikdad, "Eğer tüm toplumsal ve insani kuruluşlar, sponsorları durumundaki ABD, İngiltere ve Fransa'nın talimatıyla teröristlere yardım etmek yerine sivil halka yardım sunsaydı, bu rakam daha yüksek olurdu" diye ekledi.