Cumhuriyet gazetesinin bir hafta süren davasında mahkeme, Güray Öz, Musa Kart, Bülent Utku, Hakan Kara, Önder Çelik, Kemal Güngör ve Turhan Günay'ın tahliyesine; Kadri Gürsel, Ahmet Şık, Akın Atalay K.Aydoğdu, Murat Sabuncu'nun ise tutukluluğunun devamına karar verdi. Tahliye edilen 7 kişi için yurt dışına çıkma yasağı kararı verildi.
"Siyaset ile hukuk hep çatışmıştır. Siyasal çatışmalar hep hukuka yansımıştır. Fakat bir gazeteyi susturmak için açılmış bir dava ilk defa gördüm. Sadece Türkiye açısından değil, dünyada da böyle dava görülmemiştir tahmin ediyorum."
‘İLK KEZ BİR GAZETENİN ÖLDÜRÜLMESİ DAVASIYLA KARŞILAŞTIM'
"Gazeteciler hep siyasi iktidar açısından sorunlu insanlardır" diyen Cinmen, "Her siyasi iktidar onu susturmak ister, haberciler de buna direnir. 12 Eylül davalarında da avukatlık yaptım. Fakat ilk kez bir gazetecinin öldürülmesi veya bir ceza davasına muhatap kalması suretiyle ortadan kaldırılmanın dışında bir gazetenin öldürülmesi davasıyla karşılaştım" ifadelerini kullandı.
Avukat Ergin Cinmen'e göre bu dava ‘Cumhuriyet gazetesini öldürmeye tam teşebbüs davası'.
Cinmen, gazeteyi susturmak için gazetenin içinin boşaltılmak istendiğini belirtti: "Gazetenin en önemli yerlerinde olan insanlar enterne edildi. Birçok yazar enterne edildi. Hem de şu ironiye bakın, ilk celse ‘basın bayramı' olarak bilinen 24 Temmuz'du. 1950 yılından beri kutlanır ve böyle bir tarihte böyle bir dava görüldü. Ama bu gazete her şeye rağmen susmadı. Bu çok önemli.
Bu dava, sonu ne olursa olsun çok uzun süre yalnızca Türkiye'de değil, dünyada anılacaktır. Türkiye'de zannetmiyorum ama dünyada hukuk fakültelerinde ders olarak okutulacaktır. Siyaset ve hukukun nasıl bir ilişkisi olduğunu gösterecektir bu."
‘BU İDDİANAME GERÇEKTEN DELİK DEŞİK EDİLDİ'
Cinmen, "4 arkadaşımız hala ağır koşullar altında cezaevindeler. Aslında mahkeme hepsini tahliye etmek istiyordu. Çünkü bir vicdan meselesi var. Bu davanın dava olmadığı Akın Atalay'ın savunmasıyla ortaya çıktı. Bu iddianame gerçekten delik deşik edildi" dedi.
Ergenekon ve Balyoz davalarındaki aynı felaketlerin yaşandığını ifade eden Cinmen, "O zamanki aynı yöntemler şu anda uygulanıyor" dedi.
Cinmen, 11 Eylül'de Silivri'de devam edecek davada içeride kalan 4 gazetecinin de tahliye edileceğine inandığını belirtti.