Meclis'e sunulan bir kanun tasarısı ile ‘evlendirme yetkisi bulunan görevliler' arasına il ve ilçe müftüleri de eklenmek isteniyor. Kadın örgütleri ve muhalefet ise tasarıyı ‘laik düzene aykırı' buldukları için tepkili.
Zafer Arapkirli Seyr-ü Sabah'a müftülüklere verilmek istenen yetkiyi değerlendiren avukat Nazan Moroğlu, "Müftülükler dini makamlar. Bu tasarıyla Türkiye'nin bir laik cumhuriyet olduğunu, hukuk devleti olduğunu göz ardı ediyorlar ya da istemiyorlar. Tam bir yol ayrımındayız. Her alanda olduğu gibi bu sefer özel yaşam ilişkilerinde, kişi haklarında da dine referanslı bir düzenleme ile karşı karşıyayız" dedi.
Moroğlu, "Bu nüfus hizmetleri kapsamında bir torba yasa. İçinde vatandaşlık kanunu da var. Bazı kanunlar vardır içindeki maddeler çok ön plana çıkmaz. Aslında belki çok daha vahimdir ama bu kanun değişikliği de ‘müftülük' ile kodlandı" ifadelerini kullandı.
Avukat Moroğlu, şöyle devam etti: "Maddenin gerekçesinde, ‘Vatandaşlarımızın evlenme işlemlerini kolaylaştırmak ve daha kolay ve seri bir şekilde hizmet almalarını sağlamak amacıyla il ve ilçe müftülüklerine de evlendirme memurluğu yetkisi verilmektedir' ifadesine yer veriliyor.
Neyi kolaylaştıracak? Kapıdan geçen iki kişi hadi şurada nikah kıydıralım dediği zaman müftü hemen orada mı bu işlemi yerine getirecek? Bunun beraberinde getireceği birçok sorun var. Evli mi, kayıttan düşmüş mü, araştırılmadan yapılacak.
Belediyelerde öncelikle bir sağlık raporu istenir. Bulaşıcı hastalığı var mı, gibi durumlara bakılır. Kan uyumuna kadar bakılır. Şimdi bunlara da bakılmayacak.
Kayıtlar ise sağlıklı tutulmayacak. Müftülükte kıyılan nikah orada kalacak. Medeni kanunu nasıl yok saydığını düşünün. Resmi nikah anayasa koruması altında. Bu bir kere yok sayılıyor ama beraberinde getireceği sorunlara baktığımızda mezhep ilişkisi de çocuklar hakkında inanılmaz bir sakıncaya yol açacak."
‘BU KANUN DEĞİŞİKLİĞİNİN ODAĞINDA KADINI YOK SAYMAK VAR'
Moroğlu, bu yasaya tepki göstermelerinin nedenlerini şöyle açıkladı: "Boşanıyorum, dediğiniz zaman medeni kanuna göre mi boşanacaksınız? Eşiniz öldüğü zaman miras hakkınız olacak mı? Bütün bunlar soru işareti. Bu kanun değişikliğinin odağında kadını yok saymak var. Eğer laik hukuk işlemezse, laik yasalarımız göz ardı edilirse kadın hakları da tamamen ortadan kaldırılacak.
Moroğlu, kanun tasarısında bulunan başka bir maddeyi açıkladı:
"Doğum öncesinde veya sırasında bir tıbbi destek alınmamışsa bunu sadece sözlü beyana bağlı kayda geçirecekler. Düşünün bir çocuk doğdu, ‘Annesi babası benim' diyen yazdıracak. Bunun izlenmesi gibi bir şey de ortadan kalkacak. Çok çok tehlikeli bir yasa tasarısı.
Bu yüzden bu yasa tasarısı acilen geri çekilmeli. Artık bu kadar toplum huzursuzluğa sevkedilmemeli."