RS FM'de Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programında yaşanan kriz tüm boyutlarıyla ele alındı. Diplomasi alanında Faruk Loğoğlu, ekonomide Mustafa Sönmez ve turizmde de Bahattin Yücel yaşananların Türkiye'ye olası etkilerini değerlendirdi.
Emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu, Türkiye'de Alman vatandaşlarının tutuklanmasının hukuk alanını ilgilendiren bir konu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya'da konuşturulmamasının ise hukuki boyutu olmayan, siyasi bir karar olduğunu belirterek, bunların birbirinin karşılığı gibi algılanmasının her iki taraf açısından sakat bir yaklaşım olduğunu söyledi.
Türkiye ile Almanya arasındaki krizin sadece ikili ilişkilerle sınırlı kalması halinde bile her iki ülkeye muazzam zarar vereceğini ifade eden Loğoğlu, asıl büyük kaygısının bu krizin Avrupa'ya da yayılması olduğunu anlattı:
"Bu kriz Türkiye'nin AB ile ilişkilerini, NATO ile ilişkilerini de olumsuz etkileyecek bir durum yaratıyor. O nedenle bu krizin bir an önce sona erdirilmesi gerekiyor. Bunun için Türk tarafının Avrupa'nın ve Almanya'nın insan hakları, ifade özgürlüğü, tutuklu vatandaşlar ve aktivistler bağlamındaki hassasiyetini daha iyi anlaması lazım. Ama bunun karşılığında da Almanya ve AB'nin terörle mücadele bakımından, PKK'ydı, FETÖ'ydü diğer terör örgütleri bakımından Türkiye'nin hassasiyetlerini daha iyi görmeleri gerekir."
Hiçbir krizin içinden çıkılmayacak bir kör sokak olmadığını söyleyen deneyimli diplomat Loğoğlu, "Mesela NATO'nun da devreye girmesiyle Alman Milletvekillerinin Konya'daki üssü ziyaret etmelerinin sağlanması krizin çözümü için bir başlangıç noktası olabilir" dedi.
Gelişmeleri ekonomi penceresinden değerlendiren gazeteci Mustafa Sönmez de, böylesi gerilimlerde tarafların ekonomi silahını kullanmasının alışıldık bir durum olduğunu belirterek genel görüşün aksine daha iyimser bir tablo aktardı. "Almanya Türkiye'nin batı kapitalizmine bağımlılığının farkında ve bunu bize karşı kullanmak istiyor" diyen Sönmez, Alman firmalarının Türkiye'den çekilmelerinin kolay olmadığını şöyle ifade etti:
"Alman devletinin doğrudan içinde olduğu bazı yatırımlar, teşvikler olabilir. Almanya sadece bunları askıya alabilir. Ancak bunun ötesinde 1960'lardan 70'lerden beri Türkiye'de olan çok köklü Alman şirketleri var. Ve bunlar buradan iyi gelir elde ediyorlar. Bu şirketler hemen geri dönmezler. Dolayısıyla yaşanan krizin ekonomiyi hemen etkilemesi beklenmemeli. Ancak kriz uzun süre çözülemezse o zaman olumsuz ekonomik sonuçlar doğurabilir."
'TURİZMDE VAHİME DOĞRU GİDEN BİR TABLO VAR'
Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle'de Türkiye Almanya gerginliğini turizme etkileri açısından ele alan eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel ise, "Turizmde vahime doğru giden bir durum var. Sezon çok kötü geçiyor. Turizm sektörünün umudu son dakika satışlarıydı ancak bu kriz o beklentimizi de boşa çıkardı. Asıl korkumuz bu durumun gelecek sezonu da etkilemesidir" dedi.