Gülen, Mısır'da yayınlanan Cumhurbaşkanı Sisi yanlısı El-Yevm 7 gazetesine verdiği mülakatta "15 Temmuz'da darbe teşebbüsünün kimin tarafından yapıldığını düşünüyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine kesin olarak bir kesimi suçlayamayacağını ancak ulusalcı laik bir kesimin bunu yapmış olabileceğini söyledi. Gülen, darbe girişiminin olduğu gece darbeyi kınadığını, kendilerine atılan darbe teşebbüsü suçlamasının uluslararası tarafsız bir kuruluş tarafından soruşturulmak üzere Türkiye'ye gelmeyi teklif ettiğini ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bunu kabul etmediğini iddia etti.
'DARBE GİRİŞİMİNİ GÜLEN'İN ORDUSU SAHNEYE KOYMUŞ, ATATÜRK'ÜN ORDUSU ENGELLEMİŞTİR'
FETÖ lideri Fethullah Gülen'in açıklamalarını Sputnik'e değerlendiren emekli tuğamiral Ertürk, Fethullah Gülen'in 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili suçlamalardan kurtulmak istediğini ve bu açıklamalarla Batı ve ABD kamuoyunu arkasına almaya çalıştığını ifade ederek "Bu darbe girişiminin içinde iliklerine kadar Fethullah Gülen ve cemaati vardır. Gülen'in Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sızdırılmış, AKP iktidarı döneminde yapılandırılmış köstebekleri vardır. Bunlar yargıda, poliste ve adliyede de vardı. Şöyle de denebilir; bu darbeyi imamın ordusu, yani Fethullah Gülen'in ordusu sahneye koymuş, engelleyen ise Mustafa Kemal Atatürk'ün ordusu olmuştur. Bunu rakamlarla ortaya koymak mümkün. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin tüm kuvvetleri, tankı, topu, uçağıyla birlikte yüzde 2'si katılıyor bu darbe girişimine. Başarılı olma şansı yok. Ama bunun da arkasında bulunan emperyalizm var. Zaten emperyalizm de bunların başarılı olmasını istemiyor; şu anda Türkiye'nin düştüğü duruma düşmesini istiyor. Bu şekilde Türkiye'de tek adam rejimi tırmanıyor. Türkiye tüm çağdaş dünyada ötekileşiyor" diye konuştu.
Gülen'in yaptığı açıklamalarla Batı kamuoyu nezdinde kendini aklamaya çalıştığını ifade eden Ertürk, "Bu işin içinde iliklerine kadar Gülen var. Hatta darbe gününün seçimine kadar Pensilvanya'da kotarılmıştır. Bu durumdan kurtulmanın yollarını aramaktadır. Batı medyasının ve kamuoyunun önünden kurtulmaya çalışıyor. Bu, komik, gülünç, saçmasapan bir iddia" dedi.
Ertürk, hükümete yakın bazı köşe yazarlarının da 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında ulusalcı askerlerin de bulunduğu yönünde yorumlar yaptığını kaydederek "Bugün Erdoğan'ın yanında olanların bir çoğu halen deşifre edilmemiş Gülenci. Durumun mecrasını değiştirmeye çalışarak, darbenin mümessilinin ulusalcılar, Atatürkçüler olduğunu ifade ederek eski günlere dönmenin, barış imzalamanın altyapısını oluşturmaya çalışıyorlar" dedi.
Ertürk, darbe girişiminin arkasında Fethullah Gülen'e bağlı subayların olduğu konusuna Batı kamuoyuna anlatılmasında güçlükler çekildiğini, bunda da 15 Temmuz sonrası işleyen sürecin etkili olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
"Batı'daki istihbarat örgütleri, devletler bu işin ne olup olmadığını biliyorlar. Ama kamuoyu ve medyada farklı bir algı yaratılıyor. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan'ın demokratik bir karşılığı yok, işbirliği yapılabilir bir lider olarak görmüyor Batı ve çağdaş dünya. Bu yüzden anlatmakta güçlükler var. 15 Temmuz sonrası yaşananlara bakıyoruz; darbe başarılı olsaydı ne fark edecekti? Bugün bir tek adam rejimi inşa ediliyor, insanlar sorgusuz sualsiz içeri atılıyor, yargı tarafsızlığını ve bağımsızlığını kaybetmiş durumda. Darbe başarılı olsaydı da üç aşağı beş yukarı aynı şeyler olacaktı. Çünkü farklı insanlar bile olsa sonunda bugün iktidardakilerle darbeyi yapanlar arasında ideoloji birlikteliği var, o da siyasal İslam. Yeni Osmanlıcı hayalleri bir, mezhepsel bakış açıları aynı. Esasında bunlar fikren ayrı değil. Farklı olan kişilikleri, fotoğrafları farklı. Ama Batı medyası ve dünya kamuoyu ne yazık ki darbeden sonraki gelişmelere bakıyor, darbenin yerine ikame edilenin sicili bozuk, öyle değerlendirdikleri için de bir türlü darbe anlatılamıyor."
