Avukat Fikret İlkiz, itirazları değerlendirecek ve sürecin hızlandırılmasına katkı sağlayacak olan bu komisyon ile ilgili Zafer Arapkirli ile Seyr-ü Sabah'a değerlendirmelerde bulundu:
‘KHK İLE İŞTEN ÇIKARILIRSANIZ HERHANGİ BİR YARGI YOLU YOK'
"OHAL'den sonra KHK ile sayısı 101 bini bulan kamu personeli görevlerinden uzaklaştırıldılar. Daha kaba bir deyimle işten atıldılar.
4 kişinin başka bir durumu söz konusu oldu. AİHM'e başvurdular. AİHM, ‘KHK ile görevlerinize son verilmiş ama iç hukuk yollarını tüketmemişsiniz. Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapmanız gerekiyor' dedi. Bundan dolayı AİHM başvuruları kabul edilemez buldu. Bu arada Anayasa Mahkemesi ise kararnamelerin incelenmesi konusunda kendisini yetkili saymadı.
Dolayısıyla idare mahkemelerine ya da danıştaylara yapılan bu anlamdaki başvuruların tümü KHK ile görevlerine son verilenler açısından önü tıkalı bir hale geldi. Yani daha basit şekliyle; KHK ile işten çıkarılırsanız herhangi bir yargı yolu yok."
Bunun üzerine KHK ile ilgili olmak üzere işten atılanlar için inceleme komisyonu kurulduğunu belirten Fikret İlkiz, "Bu kurulan komisyonun göreve başlaması için 6 ay süre verildi ve başbakanlık tarafından nasıl başvuru yapılacağı düzenlenecektir, denildi. 7 kişiden oluşuyor, 2 yıl için seçiliyorlar. Yürütmeden seçilen ve yargının Adalet Bakanlığı tarafından tespit ettiği 7 kişi. Bu şekilde bir komisyon oluşması doğru değildir ve yargı usulüne aykırıdır" şeklinde konuştu.
İlkiz, "Bu komisyon eğer KHK konusundaki itirazınız kabul edilirse bunu bağlı bulunduğunuz kuruma gönderecektir. Burası bir değerlendirme yapacaktır. Ya sizi önceki görevinize verecektir ya da başka bir kamu kurumunda görevlendirecektir. Başvurunuzun reddedildiğini varsayalım. Yeni Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından Ankara İdare Mahkemesi'nde görevli bir mahkeme kurulacak. Burada itirazlar incelenecek. Eğer herhangi bir şekilde komisyon kararı doğru ise onanacak. Eğer yanlış ise o zaman itirazın kabulu ile komisyon kararı kaldırılmış olacak" ifadelerini kullandı.
Fikret İlkiz, kurulan inceleme komisyonunun bağımsız idari otorite kavramına aykırı olduğunu vurguladı: "Genelde yargı ile ilgili olmak üzere denetim yapacak mekanizmalar için bağımsız idari otorite kavramı vardır. Adından anlaşılacağı gibi bu ‘bağımsız' idari otoriteler kurulurlar. O idari otorite tarafsız olmalıdır. Ama bu anlamda kuruluşundan itibaren KHK ile komisyon kurup başbakanlığa bağlıyorsunuz. Sonra yürütme tarafından 7 üye tayin ediyorsunuz. İşte bu süreç bağımsız idari otorite kavramına aykırıdır."
Avukat İlkiz şöyle devam etti: "AİHM herhangi bir ülkenin yargı kararının temyiz merci değildir. Yani ikincil görev yapar. Asıl takdir hakkı iç hukukta geçerlidir. Yani iç hukuk size herhangi bir konuda kanuni düzenleme yapma ve takdir hakkını tanır. AİHM ise Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne göre denetim yapar. Dolayısıyla bu denetimi gerçekleştirirken sizin iç hukukunuzu da inceler.
Bu anlamdaki komisyon kurulmadan önce AİHM'e bir başvuru yapılırsa bu başvurunun özellikle adil yargılanma hakkı dediğimiz hak nedeniyle incelenmesi gerekirdi. Ama AİHM bunu yapmadı.
Meğer Adalet Bakanlığı'nın bu konudaki açıklamasından anladığımıza göre Mayıs 2017 tarihi itibariyle Türkiye'den 30 bine yakın başvuru varmış. Bu konuda Adalet Bakanlığı'nın yine yaptığı açıklamaya göre bu başvuru sayısının yine 12 bine düşmesi bekleniyor. Giderek daha da azalması bekleniyor.
Dolayısıyla AİHM adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine dair başta karar vermek zorunda kalacağı bir konuyu daha başında AİHM 'adil yargılanma hakkı' bakımından inceleyebilirdi. Bunu yapmamış olması nedeniyle AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesini ihlal etmiştir."