Başka suçtan cezaevinde tutuklu bulunan sanıklar Ahmet Tekin Baykal ve Hüsamettin Bağlar ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) sistemi ile duruşmada hazır oldu.
Öldürülen Ahmet Suphi Altındöken'in olayda yaralanan babası Necmettin Altındöken de hükümlü olduğu Silivri Cezaevi'nden SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı.
'KORKUTMAK İSTERKEN ÖLDÜRDÜM'
İddia makamının geçen celsede verdiği esas hakkındaki mütalaasını tekrarlamasının ardından sanıklara son savunmaları soruldu.
Sanık Gültekin Alan savunmasında, 18 duruşmanın 3'üne katıldığını, bunlardan birinde de susma hakkını kullandığını ifade ederek, mahkemede düzgün savunma yapamadığını öne sürdü.
Suç aleti silahı bir yıl önce tuvalette bulduğunu ve bacak arasında sakladığını ifade eden Alan, Ahmet Suphi Altındöken'i korkutmak isterken öldürdüğünü ve babasını yaraladığını söyledi.
Alan, olay anını yazılı savunmasından şöyle okudu:
'ÖZGECAN ASLAN'IN SELAMI VAR, GERİ ÇEKİL'
Merdiven boşluğuna doğru ateş edip ölüm korkusu vermek istediğini anlatan Alan, şunları dile getirdi:
"Cezaevinde en büyük ceza birisine ölüm korkusu vermektir. Kaldıkları kapının mangalını açtım. Orta yaşlı biri mangala doğru geldi. Ahmet Suphi'nin babası olduğunu bilmiyordum. 'Suphi'yi çağır, evrakı var' dedim. 'Suphi' diye seslendi. Yukarı merdivenlerden inerek mazgalın önüne geldi. Diğer kişinin babası olduğunu bilseydim o anda ikisinin de kafasına sıkabilirdim. Ahmet Suphi ile karşı karşıya geldik. Namlunun ucu ona doğruydu. İsteseydim kafasına sıkardım. Ona 'Özgecan Aslan'ın selamı var, geri çekil' dedim. Geri geri kaçarken merdiven boşluğuna doğru gitti. 2 defa tetiğe bastım. Kurşunlardan biri sol göğsüne isabet etti. Öldürmek amacım olsaydı tabancamdaki diğer kurşunları da boşaltırdım. Hedef gözetmeden ateş ettim. Göz ucuyla içeri baktığımda bir kişinin kaçtığını gördüm. Ahmet Suphi sandım. Bir el ateş daha ettim. Oysa babasıymış. Tasarlayarak yapmadım. Biri bizi gözetliyor gibi her yerde kamera var, tasarlamam imkansız. Spontane gelişti. 1 dakikada oldu bitti."
Alan, olay anında 2 infaz koruma memurunu silahla rehin aldığını ancak daha sonra bir kişinin "Vuruldu" diye bağırması üzerine silahını bıraktığını söyledi.
Diğer sanıkların bu olayla ilgisinin bulunmadığını savunan Alan, sanıklardan Ahmet Tekin Baykal'ın kendisini azmettirdiği iddiasını 'gülünç bulduğunu' ifade etti.
Baykal da Alan'ın eline geçirdiği bir silahla aldığı hapın etkisiyle olayı işlediğini iddia etti.
Diğer sanıklar da olayla ilgilerinin bulunmadığını belirtip beraatlerini istedi.
CEZALARDA İNDİRİM YAPILMADI
Mahkeme heyeti, Alan'ı 'tasarlayarak adam öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum etti.
Ayrıca, Alan'a 'tasarlayarak adam öldürmeye teşebbüsten' 18 yıl, 'hakaretten' 1 yıl 4 ay, 'yasak eşyaları cezaevine sokmak, 6136 Sayılı Yasaya Muhalefet' suçlarından 6 yıl, 'infaz koruma memurlarını hürriyetlerinden alıkoymadan' da 4 yıl 5 ay 10 gün olmak üzere toplam 29 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası daha verildi.
Cezalarda indirim yapılmazken, diğer sanıklar delil yetersizliğinden beraat etti.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis hükümlüsü Suphi Altındöken hayatını kaybederken, babası ağır yaralanmıştı.
Soruşturma kapsamında Alan ile olaya karıştıkları iddia edilen Hüsamettin ve eşi Gamze Bağlar ile Hacı Ahmet Özdoğan, Ahmet Tekin Baykal ve Ferhat Yüksel tutuklanmış, Serkan Akkoca tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. 25 Ocak'ta yapılan duruşmada Gültekin Alan dışındaki 5 sanığın tahliyesine karar verilmişti.