İsminin açıklanmasını istemeyen kaynak, Sputnik'e açıklamasında, bölge insanlarında tespit edilen belirtilerin radyasyona işaret ettiğini belirterek, "Bu radyasyona, bombanın içindeki uranyum yol açmış olabilir" dedi.
Kaynak, "Bombanın atıldığı yerde, 1 kilometre yarıçapında olan bir bölgede, daha önce burada sürekli olarak otlayan hayvanların tümü hemen öldü. Daha uzakta yaşayan hayvanlar da daha geç tarihlerde öldü. İnsanlarda deri ve göz hastalıkları arttı, sindirim sistemi ile ilgili sorunlar ortaya çıktı. Bölge sakinlerinde tespit edilen belirtiler çok tehlikeli ve ölüme yol açan feci sonuçları olabilir. Kanser, düşükler, anemi, deri hastalığı, tüm bunlar daha sonra insanlarda görülebilir. Bombanın gücü o kadar büyüktü ki yakında yaşayan sakinlerin yüzde 90'ı psikolojik travma aldı" ifadelerini kullandı.
Patlamanın ikinci gününde hastanelere başvuran vatandaş sayısının katlanarak arttığını söyleyen kaynak, "Patlama günü de yaklaşık 60 erkek, 70-80 kadın ve çok sayıda çocuk, gözlerinde kaşıntı ve kızarıklık nedeniyle hastanelere başvurmuştu" dedi.
Saldırının şahitlerinden biri olan Abdül Kadir, hayvanların dışında patlama bölgesinde bulunan yerli sakinlerin de ölmüş olabileceğini belirterek, "Bomba, akşam saat 9.00 civarında atıldı. Yangın öyle güçlüydü ki uzaktan çok iyi görünüyordu. Sanki dağın tümü yanıyordu. Evimin, bombanın atıldığı yere 20 kilometre uzakta olmasına rağmen tüm pencere camlarımız ve komşu evlerindeki camlar kırıldı. Yakındaki tüm bitki ve hayvanlar öldü. Muhtemelen yerel sakinler arasında da ölüler var. Kimse bombanın atılacağını önceden bildirmedi" diye anlattı.