Serhat Sarısözen ile Gündem Dışı'nın bu haftaki konuğu öykü yazarı Engin Barış Kalkan'a göre son dönemlerde insanlar çok kitap satın alsa da kitap okuma oranlarında bir değişiklik yok. "Zira insanlar, okumak için değil sadece satın almak için kitap alıyor, daha sonra aldıkları bu kitapları okumuyor" diyen Kalkan, "Bu sebeple kitap satış rakamlarına bakarak kitap okuma oranlarının arttığı sonucuna ulaşamayız" ifadelerini kullandı.
‘MAVERAÜNNEHİR NEREYE DÖKÜLÜR?'
Kalkan, öykü yazmaya nasıl karar verdiğini RS FM'de yayınlanan Serhat Sarısözen ile Gündem Dışı programında anlattı. Üniversiteyi bitirdiği yıllarda inceleme eserleri ve popüler bilim kitapları okumayı sevdiğini söyleyen Engin Barış Kalkan, daha sonra öykü okumaya başladığını, öykü okumayı çok sevdiğini bu yüzden de daha fazla okuduğunu ve sonrasında kendisinin de öykü yazmaya karar verdiğini açıkladı.
Edebiyat dergilerinde her ay aynı yazarların öykülerinin yayınlandığını, bu sebeple yeni yazarların öykülerini yayınlatma imkanlarının zorlaştığını söyleyen ve bu konuda edebiyat dergilerine editoryal açıdan eleştirilerde bulunan Kalkan, ‘Maveraünnehir Nereye Dökülür?' isimli kitabına Raymond Carver'ın ‘Konuş konuş, su sızdıran eski bir musluk gibi' alıntısıyla başlıyor.
Kitabı oluşturan dokuz öyküden ilki olan ‘Serpme Kahvaltı'da Kalkan, tema olarak yasak aşk ve yalnızlığı seçmiş. Söylemek istediği her şeyi açıkça yazdığını ifade eden Kalkan, yazdıkları dışında başka bir amacı olmadığını, öykülerinde mecazdan kaçındığını vurguladı. ‘Serpme Kahvaltı' dışında ‘Benim Hikayem', ‘Koseçki gelsin, özür dilesin', ‘Ayfer daha ne yapsın', ‘Otel Kervansaray', ‘Başka Bir Yerde', ‘Rabarba', ‘Zarifler Düğün Salonu', ‘İş Meselesi' ve ‘Maveraünnehir Nereye Dökülür?' kitapta yer alan diğer öyküler.
‘OKUYANIN GÖZÜNDE CANLANDIRMAKTA ZORLANMADIĞI ÖYKÜLER'
Okuyanın gözünde canlandırmakta zorlanmadığı öyküler yazma gayretinde olduğunu ifade eden Engin Barış Kalkan, kendisinin de en çok bu tür hikayeleri sevdiğini söyledi. Kalkan, öykülerinde zaman kavramıyla biraz oynuyor ve zamanı daha yavaş akıtıyor. Öykülerinin bir kısmı, hikaye akışında birbiriyle kesişen Kalkan, sanattaki bu tür kesişmeleri hep çok büyülü bulduğunu ve öykülerinde de kullandığını ifade etti.
1950 kuşağının Türk öykücülüğünde en önemli dönem olduğunu söyleyen Kalkan, 2000'li yıllarda ise öykücülüğün adetsel olarak en yüksek seviyeye ulaştığını ifade etti. 1950 kuşağı içinde en beğendiği öykücünün Sait Faik, günümüz yazarları içinde de Orhan Pamuk olduğunu ifade eden Kalkan; Cemil Kavukçu, Behçet Çelik gibi yazarları da okumayı sevdiğini söyledi.
ENGİN BARIŞ KALKAN KİMDİR?
1980'de İstanbul'da doğdu. Ümraniye Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Kimya Bölümü mezunu olan Engin Barış Kalkan'ın muhtelif dergilerde öyküleri yayımlandı. Kalkan, kamuya ait bir laboratuarda kimyager olarak çalışıyor.