BBC Türkçe'nin İngilizce'den çevirdiği yazıda, Cumhurbaşkanı Erdoğan Batılı ülkeleri Fethullah Gülen'in destekçilerine sığıma hakkı tanıyarak, 'Türk halkının yarasına tuz basmakla' suçladı:
Bu direnişte 250 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 193 kişi yaralandı. Hükümetimin, Fethullah Gülen'i yargı önüne çıkarma gayretleri sadece Türkiye için değil, her yerdeki demokrasi için önemlidir. 1960 ile 1997 yılları arasında en az dört seçilmiş hükümet ordu tarafından zorla iktidardan indirilmiştir. Uzun yıllarca seçilmişler, kendilerini özgür hissedemedi. Aynı zamanda ulusumuz geçmişte seçilmişlerin yetkilerini kötüye kullanmasından tam olarak kurtulamadı. Daha da kötüsü, askeri darbeler Türk halkının hükümet kurumlarına olan güvenini son derece zayıf hale getirmişti.
'DARBECİLER DUVARA TOSLADI'
Bu duvar 10 yılı aşkın süredir siyaset, ekonomi, sağlık, yargı, dış politika ve temel haklar alanlarında devam eden gelişmelerden oluşuyordu. Hükümet ve halk arasındaki bu bağ, demokrasinin direncinin en önemli ölçütüdür ve aynı zamanda demokrasinin hayatta kalabilmesinin de en güçlü garantisidir."
'DEMOKRASİ TARİHİ İÇİN DÖNÜM NOKTASI'
"Darbe girişiminin püskürtülmesi demokrasi tarihi için bir dönüm noktasıdır. Diktatörlerin yönetimi altında yaşayan herkes için bir ilham ve umut kaynağı olacaktır. Maalesef Türkiye'nin müttefikleri, özellikle de Batılı dostları, olanların önemini kabul edememişlerdir.
Türkiye'nin Gülen'e sadık kamu çalışanlarını tespit edip tasfiye etme çabalarının aynı gruplar tarafından eleştirilmesi de, Batı'nın ülkemdeki demokrasi ve güvenliğe olan bağlılığının sorgulanmasına yol açmıştır. Bir de yaraya tuz basar gibi, Gülen tarafından yönetilen örgütün üst düzey liderlerine kendilerini Türkiye'nin dostu ve müttefiki ilan etmiş ülkelerce sığınma hakları verildi.
Türkiye'den daha düşük seviyeli ulusal güvenlik tehditleriyle karşı karşıya kalan bazı ülkeler olağanüstü hâl ilan ederken Türkiye'yi de aynı kararı aldığı için eleştirmek de haklı gösterilemez. Yıllar içerisinde PKK, 50 bin kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur."
'FETÖ YARGI SÜRECİNİ YAVAŞLATIYOR'
"FETÖ gibi son derece gizli bir yapıyla mücadele etmek kolay değil. Örgüt üyeleri sistematik olarak Türkiye'nin kamu kuruluşlarına sızmış ve yıllar içerisinde terfi ederek önemli pozisyonlara gelmiştir. Şu anda suçlu olduklarını kanıtlayan somut deliller olmasına rağmen yargı süreçlerini yavaşlatmaya gayret ediyorlar.
Adalete bağlı kalmaya devam ediyoruz. İhraç kararlarına itiraz edenlerin başvurularını değerlendirecek bağımsız komisyonlar kuruldu. Hedefimiz, suçluları sonuna kadar yargılarken gelecekte yaşanabilecek saldırılara karşı ülkemizin direncini kuvvetlendirmektir."