Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
'BURAYA GELİNCE AKIBETİNİ BİLİYORSUN'
- Demokrasi nöbeti tutan milyonların her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Az önce yüz binin üzerinde indirilmiş hatmi şeriflerin duasını yaptık ve şehitlerimizi unutmadık.
Milletleri millet yapan semboller, 15 Temmuz gibi karanlığa ve karanlığın aydınlığa döndüğü kanlı saldırıların sinelerde söndürülüp zaferle neticelendirildiği hadiselerden ortaya çıkar.
Bomba yağdıran helikopterlere ve uçaklara baş kaldırdı, yumrukla saldırdı. Bu tepki darbecilerin planlarını bozdu. 15 Temmuz dünya demokrasi tarihinde bir ilktir. Utanmadan, "Amerika bana müsaade ederse Türkiye'ye giderim". Seni daha önce ben çağırdım ya niye gelmedin. Buraya gelince akıbetini biliyorsun. Bu adımı atanları biz millet olarak affetmiyoruz. Allah bütün bu şehitlerimizin hesabını da intikamını da soracaktır, alacaktır.
'HAYATI YALAN'
- (CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Örtülü darbe' sözleriyle ilgili olarak) 15 Temmuz Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi örtülü darbe değil. Gel VIP'e ondan sonra 'tanklar gitti mi' diye sor. Daha sonra işbirliği tuttukları tanklar oradan çekildiler. Otellerde yer bulamadı beyefendi. Belediye Başkanı'nın evine gitti. 20'sinde örtülü darbe diyorsun. 15'ini 16'ya bağlayan gece nasıl bir örtülü darbe. Hayatı yalan. Bunlarda dürüstlük yok.
'ON BİNLERCE DARBECİ RASTGELE AÇILMIŞ ÇUKURLARDA YATIYOR OLURDU'
- O gece hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı 250 iken, öldürülen darbecilerin sayısı sadece 35'tir.
İşte bu rakamların üzerinde de düşünmemiz lazım. Şayet Türkiye bir hukuk devleti olmasaydı, adaleti gözeten bir ülke olmasaydı, en azından o gece darbede fiilen rol alan 10 binlerce hain şu anda cezaevlerinde değil, rastgele açılmış çukurlarda yatıyor olurdu.
15 Temmuz bir dolara satın alınan taşeronlar eliyle gerçekleştirilmeye çalışılan bir işgal girişimiydi. Yıllardır, terörle mücadele etmesine rağmen insan haklarından taviz vermeyen Türkiye bu bakımdan da saldırıya maruz kaldı. 15 Temmuz aynı zamanda insan haklarının ağır şekilde ihlal edildiği eylemdir.
Şehitlerimizin yüzde 21'i uçakların bombalaması, yüzde 9'u tankların ezmesi, yüzde 6.3'ü de helikopterlerin ateşi ile son nefeslerini vermişlerdir. Gazilerimizin de yüzde 40'ı kurşunla, yüzde 20'si şarapnellerle, yüzde 8'i darbecilerin araçlarının ezmesi ile, yüzde 7'si helikopter ateşi ile yaralanmıştır.
Batı, ikide bir bize bunu soruyorsunuz. Bu sayılar nedir? Sen bunu soracağına darbecilerden kaç kişi öldür sorsana. Benim 250 vatandaşım şehit oldu, darbecilerden 35.
'GİTSİN ÖZEL SEKTÖRDE ÇALIŞSIN'
- Sordukları şu: İşte bu kadar kişi işinden edildi. Bize ne? Onu mu düşüneceğiz bir de. Gitsin özel sektörde çalışsın. Devlet mi besleyecek bunları? Devlet besledi, devlete ihanet ettiler bunlar. Zaten Türkiye'nin en önemli sorunlarından bir tanesi de 657'dir (Devlet Memurları Kanunu). Bu 657'nin de eğer bir mutabakat sağlanabilse aynen batıda olduğu gibi, 657'nin memur-işçi ayrımı değil, tamamıyla çalışanlar olarak değiştirilmesi lazım. Bu olduğu zaman zaten çok daha isabetli adımların atıldığını göreceğiz. Kaldı ki niye bu kadar rahatsız oluyorsunuz. Yargı burada ne karar verirse o karara herkes uyacak.
- Öldürülen darbecilerin tamamı çatışmalarda hayatını kaybetti. Buna karşılık Türkiye tam tersi suçlamayla karşılaştı. Vatandaşlarımıza gösterilmeyen ilgi ve sempati darbenin bastırılmasından sonra darbeciler için gösterildi.
- Teröristlere gösterilen şefkati masumlardan esirgeyen bir insan hakları anlayışını kabul etmiyoruz.
- Büyükada'da proje çatışmalarını yürüttüler. Son G-20'de bana bunu sordular. 'Gazetecileri tutukladınız?' Bunlar ajan provokatör.
Baskında masada nasıl haritalar olduğunu polis tespit etti.
Hani nerede insan hakları. Keyfe keder. Kusura bakmayın bizde de yargı var.
Bütün bu huzursuzluklar bittiği zaman, terörle mücadelede hedefe ulaştığımız zaman OHAL'i kaldıracağız. Fransa'da 15-20 kişi öldü OHAL var. Bizde devlete darbe oldu. Beyefendiler OHAL'i kaldırın diyor.
'İNSAN HAKLARI ALANINDA AVRUPA'NIN ÖNÜNDEYİZ'
- Biz göreve geldiğimizde Anadolu'da OHAL vardı. Dediler ki, şu OHAL'i kaldırın, başka hiçbir şey istemiyoruz. Biz 1 ay içinde OHAL'i kaldırdık.
Kaldırdık da ne oldu, bir şey değişti mi, tam aksine terör orada her geçen gün daha da arttı. Ne askerimizin içerisinde ne polisimizin içerisinde ne jandarmamızın içerisinde en ufak bir ayrımcılık istemiyoruz. Onların birliğini beraberliğini çok önemsiyoruz. Bunu başardığımız andan itibaren, Allah'ın izni ile çok sürmez. Fırat Kalkanı Harekatı'nda nasıl başarılı neticeleri aldıysa, burada da almayı başaracağız. Buralarda da kim ülkemizi taciz ediyorsa bilsin ki angajman kuralları çerçevesinde önlemimizi alırız.
Taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalarda faaliyete geçirdiğimiz kurumlarla oların ötesinde bir insan hakları altyapısı kurduk. Biz insan hakları alanında Avrupa'nın önündeyiz.
Hamburg G20 Zirvesi'nde hallerini gördük ya. Rezalet. Her taraf yakıldı yıkıldı. Antalya'da nasıl bir G20 Zirvesi yaptık, Hamburg'da nasıl bir G20 Zirvesi gördük. Hepsi bize söylüyor, 'Antalya bir başkaydı'.
'HA DSP, HA CHP'
- Sokağa çağırınca ne oldu, kim kimi öldürdü, 53 Kürt kardeşimiz öldürüldü, öldüren de Kürt. Peki bunun izahını ne ile yapacaksın. Bunlar yurt dışına kaçtığında yurt dışında çok daha farklı anlatıyorlar. Bunların, aldıkları maaş hak mı? Merve Kavakçı kardeşimiz vekil seçildiği halde, şu anda ebediyette olan zat, 'Atın bu kadını' diye Meclis'ten dışlıyordu. CHP zihniyeti. Ha DSP, ha CHP. O günden bugüne vatandaşlıktan da çıkardılar. Asıl insan hakları ihlali bu.
'ACABA BİR TEŞEKKÜR GELDİ Mİ?'
- İnsan hakları alanında eleştiri getiren muhalefet partisinin geçmişi en utanç verici ihlallerle doludur.
- (Adalet Yürüyüşü) Böyle bir güvenliği kimse sağlamazdı, biz sağladık. Yürüyüşü de, mitingi de yaptın. OHAL olmasaydı başka şeyler olabilirdi ha. Acaba bir teşekkür geldi mi? Gelmez, onların kitabında bu yok.
ERDOĞAN'DAN BOZDAĞ'A: AHMET TÜRK'Ü NASIL BIRAKTINIZ?
- (Ahmet Türk için) Çok hasta olduğu için Mardin Belediye Başkanı serbest bırakıldı. Bu nasıl hasta. Yürüyüşte maşallah yürüyor.
Sayın Bakan, bunlar tam teşekküllü hastaneden rapor almıyor mu? Nasıl bunlara bence çıkma şeyi verildi? Bunlar kontrollü göz hapsinde olması gerekirdi. Milletin yanında saf tutmuş olsaydı, bu partinin itirazlarına başka gözle bakabilirdik.
'ÜLKEMİZE NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ VERİLMESİ LAZIMDI'
- Ülkemize Nobel Barış Ödülü verilmesi lazımdı. Ama Nobel Barış Ödülü sipariş üzerine geldiği için buraya öyle bir ödül gelmez.
- Diğer ülkelere ses çıkartmayanların, bize verdikleri tepkiyi anlamakta zorlanıyorum. Anayasa'da yetkilerimizin yüzde 90'nını kullanmadığımız halde bu denli üstemize gelinmesi arkasaında başka şeylerin olduğunu düşündürüyor.
- Ölümcül hasta denilenlerin ne kadar sağlıklı olduğuna şahitlik ettik.
'OHAL'E HALA İHTİYACIMIZ VAR'
- Bizim derdimiz kimseyi mağdur etmek değil, terörün kökünü kazımaktır.
Sadece teröristlerden aldıkları bilgiler yerine buraya gelselerdi göreceklerdi. Ama bunların derdi gerçek değil.
Pazartesi Milli Güvenlik Kurulu toplantımız var. OHAL'i tekrar masaya yatıracağız ve teklifimizi hükümetimize yapacağız. Şu andaki görünümle bizim OHAL'e hala ihtiyacımız var.