Diplomatik bir çözümden yana olduklarını ve krizi tırmandırma arayışında olmadıklarını savunan Kaabi, "Çalışanlar işlerine ve Katar da TV kanalını finanse etmeye devam eder; ancak, İngilizce versiyonu koruyucu bir kalkan görevini üstlenirken, Arapçası radikal olan bir kanalı değil" diye konuştu.
Al Jazeera ise Kaabi'nin sözlerine yaptıkları açıklama ile yanıt verdi. Herhangi bir dış müdehaleyi reddettikleri belirtilen açıklamada "Al Jazeera Medya Ağı, örgütsel yapısına veya gazetecilik misyonuna ilişkin herhangi bir dış müdahaleyi reddediyor ve bağımsızlığını ve profesyonel editörel duruşunu yineliyor" denildi.
Açıklama şöyle devam etti: "Al Jazeera gazetecilerin ve medya kuruluşlarının korku ve tehdit olmaksızın evrensel gazetecilik yapma haklarını desteklemeye devam ediyor. Özgür basının temel taşlarından biri, hükümetler veya herhangi bir diğer tarafın müdahalesi veya sansürü olmadan çalışma garantisidir. Geçtiğimiz 20 yılda Al Jazeera, editöryal bağımsızlığını korumuş ve gazeteciliğin evrensel değerlerine olan bağlılığımızın bir kanıtı olarak gelen baskılara boyun eğmeyi reddetmiştir. Bölgedeki ve diğer ülkelerdeki hükümetlerin medyanın bağımsızlığını kısıtlamaya yönelik yeni girişimlerinin, tüm uluslararası medya kuruluşları tarafından kınanarak, müdahale, korkutma ve tehditlerin sona erdirilmesi için acil talepte bulunmaları çok doğaldır."