Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Gasanov, ülkesinin Dağlık Karabağ çatışmasının çözümünü ve Rusya’yla askeri ve teknik alanındaki işbirliğinin geleceğini nasıl gördüğünü Sputnik’e anlattı. Gasanov’un Sputnik’e açıklaması, göreve geldiği günden bu yana yabancı medyaya yaptığı ilk röportaj oldu.
Gasanov'un Sputnik'e verdiği röportaj şöyle:
Dağlık Karabağ cephesinde son zamanlarda birkaç olay yaşandı. Uzmanlar, Azerbaycan ile Ermenistan arasında yeni büyük gerilimden bahsediyorlar.
Buna rağmen köye kasıtlı ateş açıldı. SPG-9 tanksavar geri tepmesiz top kullanıldı. Bu silah genelde tank ve zırhlı araçlara karşı kullanılır ama genel maksat mermileri de var. Ayrıca hava topundan da iki ateş edildi.
Eminim, bu önceden planlanmış bir suçtu. Gerçekleştiği dönemde orada yoğun bir çatışma yoktu. Ayrıca birkaç gün önce bu bölgede Ermenilere ait keşif amaçlı insansız hava aracı görülmüştü. Ermeniler, bu köyün sivillerin yaşadığı sıradan bir köy olduğunu biliyorlardı ama buna rağmen 2 gün sonra saldırı gerçekleştirdiler. Bu bin insanlığa karşı suç!
Bu provokasyonsa, amacı neydi?
Neye güvendiklerini çok iyi biliyoruz. Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’ne (KGAÖ) üye olan Ermenistan, örgüte üye diğer ülkeleri de provokasyonlarının esiri yapıyor. Ermeniler, kimse karışmasa 3 gün bile dayanamayacaklarını çok iyi biliyor. 2016’ın nisan ayında çıkan çatışmalar bunu gösteriyor. Eğer üçüncü ülkeler bizi durdurmasalardı direnişleri kırılacaktı. Uzun yıllardır kurdukları savunma hattını bir 40 dakikada aştık.
Bu çatışma Karadağ savaşının yeniden başladığı yönündeki konuşmalara neden olmuştu.
Elbette, derhal bunun bilgisini aldım. Bu, saat 10.00-11.00 sularındaydı. Bu bağlamda, köylerimiz yakınlarındaki tepelerde bulunan düşmana ait ateş noktalarının oradan uzaklaştırılması emrini verdim. Amacımız tam kapsamlı savaş başlatmak değildi.
Saldırıda, ordumuzun sadece yüzde 15-20’si kullanıldı. Yedek birliklerimizi ve merkezi topçu birliklerimizi bile cepheye göndermedik. Cephedeki ordu birliklerimiz görevini yerine getirerek bazı yerlerde Ermenistan ordusunu 20 kilometre mesafeye geri çekilmeye zorladı. Ermenistan buna sanki savaş başlamış gibi tepki verdi. Tüm ordusunu çatışmaya gönderdi. Erivan’dan yedek birlikler gönderildi. Üç gün boyunca mevzilerimize saldırdılar. Oysa ikinci gününde arabuluculuk çalışmaları için Rusya’nın ilgili kurumlarını çekmişlerdi.
Sonra Ermeni tarafın zaman kazanmak, yeniden gruplanarak saldırmak istediği ortaya çıktı. Ama bunu bile başaramadılar. Biz belirlediğimiz hedefe ulaştık. İki stratejik öneme sahip yüksekliği kurtardık. Bu yüksekliklerin cephede büyük taktik önemi var. Bunlar Cebrail yönündeki Leletepe ve Akdere yönündeki Talış tepeleri.
Şunu kaydetmek isterim ki son yıllarda, cephe hattında, gerilim giderek yükseliyor. Bunun tek sebebi var, o da Azerbaycan topraklarının işgali. Geriye kalan her şey bunun sonucu. İşgal altındaki topraklar geri verilmiyor, müzakereler hiçbir sonuç vermiyor. Elbette, savaş bölgesinde durum kötüleşiyor, bazen lokal çatışmalar çıkıyor, bu normal bir olgu. İki düşman ordu birbirine karşı durduğu sürece bu böyle olacak. Ama eğer siviller hedef alınıyorsa bu bir suç oluyor.
Savaş daha ne kadar sürecek?
Bu yıl finansmanımız yüzde 17-20 oranında artacak. Yani Devlet Başkanı ve Başkomutanımız İlham Aliyev liderliğindeki hükümetimiz ordunun güçlenmesine, yeni silahla donanmasına büyük önem veriyor. Biz kalite açısından tamamen yeni seviyeye geçtik. Son yıllarda orduyu modernize etme, güçlendirme hedefi belirlenmişti, bunu başardık.
Karabağ sorununun askeri yollarla mı çözüleceğini düşünüyorsunuz?
Ben siyasetçi değilim. Ülkemiz sorunun barışçıl yollarla çözümüne bağlılığını koruyor. Ama bu müzakerelerin sonsuza kadar devam edeceği anlamına gelmez, çok uzadı. Müzakere için müzakereye kimsenin ihtiyacı yok.
Üstelik çevreye bir göz atın, artık uluslararası kurallar çalışmıyor, her şey güce dayalı yapılıyor. Elbette biz buna tepki vermeliyiz. Ama tekrar ediyorum ben siyasetçi değil askerim.
Öyleyse askeri işlere dönelim. Azerbaycan ve Rusya arasında 2010’lu yılların başlarında imzalanan büyük anlaşma şu anda ne durumda? Anlaşma, toplam maliyeti 5 milyar dolar olan 100 adet T-90 tankı, 100 adet BMP-3 zırhlı aracı, Msta-S 2S19M1 obüs, Smerch çok namlulu roketatar ve birçok diğer silahın Azerbaycan’a satışını öngörüyor. Azerbaycan bu silahın parasını ödedi mi ve bu silahlar alındı mı?
Bu anlaşma yüzde 90 oranında uygulandı. Tüm parayı ödedik. Bazı küçük ayrıntılar kaldı. Sıraladığınız tüm silahlar şu anda Azerbaycan’da ve başarılı bir şekilde kullanılıyor.
Bu arada büyük ölçüde bu silah sayesinde 2016’nın nisan ayında başarıya ulaştık. Tüm bu modern silahı kullanmayı öğrendik ve kullanıyoruz da.
Peki, hangi yeni silah türleriyle ilgileniyorsunuz?
İlgilendiğimiz yeni silah türler var ama bu bilgiyi veremem.
Rusya’nın Suriye’deki operasyonu, Azerbaycan’ın ihtiyaç duyduğu yeni silahları sergiledi mi?
Genel olarak tüm dünyada, askerlerin başarıyla sonuçlanan veya aksine başarısız olan tüm son savaşları, çatışmaları ve operasyonları inceleme, sorunları tespit etme geleneği var. Elbette Rusya’nın Suriye’deki askeri deneyimini inceliyoruz. Uzmanlarla görüşüyoruz. Defalarca Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile bu konuda görüş alışverişinde bulunduk. Genelkurmay başkanlarımız da görüştü. Rusya’da ilgili materyalleri aldık, bunun için onlara teşekkür ederiz.
Bu deneyimi bölgemizde kullanıyoruz. Şimdi her şey çok hızlı gelişiyor. Örneğin 4 yıl önce insansız hava araçlarına nadir rastlanırdı, şimdi alt kademeden komutanlar bile bu araçlar olmadan yapamıyor.
Rusya Başbakan Yardımcısı Dmitriy Rogozin, bir zamanlar, Azerbaycan’ın An-124 Ruslan nakliye uçağına ihtiyaç duyduğunu söylemişti. Bu konuda bir ilerleme var mı?
Sayın Rogozin, Azerbaycan’ın büyük dostu. Onunla olan işbirliğimizden çok memnunuz.
An-124 Ruslan, Azerbaycan’ın nesine, çok büyük mesafeler yok ki.
Aksine. Ablukada olan Nahcivan’ımız var. Oraya silah ve mühimmat taşıdığımız için değil. Hayır, bu uçak, örneğin Nahcivan halkını gıda ve diğer gereken ürünlerle temin etmek için lazım. Ayrıca başka ülkelerden teçhizat alıyoruz, bu teçhizatı taşımamız lazım. Afganistan’da ordu birliklerimiz var. Askeri nakliye uçakları, tüm orduların önemli bir parçası.
Askeri alımlar dışında her zaman bakım ve yedek parça konusu da güncelliğini koruyor. Bu anlamda büyük beklentilerimiz var. Rus yapımı çok sayıda nakliye ve savaş helikopterimiz var. Uçaklarımız, zırhlı araçlarımız var. Şu anda teknik bakım en önemli konulardan biri. Bu yönde büyük çalışmamız var, artık sonuçlar alınmaya başladı.
Azerbaycan Hava Kuvvetleri’nin sahip olduğu MiG-29 savaş uçaklarının modernizasyonu da buna dahil mi?
Modernizasyonla ilgili ihtiyacımız olan her konuda çalışmalar yapılıyor.
Bir ara Ermenistan’a İskender füze sistemlerinin konuşlandırıldığı yönünde bilgi büyük gürültü çıkarmıştı. Bakü, aynı bu sistemler ya da ilgili füze savunma sistemleri için Moskova’ya başvurmuş muydu?
Sanırım, Azerbaycan’ın bu konuda Rusya’yla iletişime geçip geçmediğini söylemenin lüzumu yok.
Ben savunma bakanı olarak, karşı koyacak sistemlere sahip olduğumuzu açıklıyorum, bu füzeleri vuracak güce sahibiz. Bizim de füzelerimiz var ve sayıları 50 kat daha fazla. Tüm bu söylediklerimin tamamen arkasındayım. Eğer onlar füzelerini kullanmaya kalkışırlarsa altyapıları ve askeri hedeflerine yönelik yanıtımızın ne olacağını tasavvur edin. Dünyada orduyu kullanmanın birkaç taktiği var.
Evet, İskender çok iyi bir füze. Ama birkaç soru var. Bu füzelerin hangi türüne sahipler, füzelerin teknik durumu ne, bu füzeleri kimler yönetiyor ve nihayet bu füzeler kullanacak durumda olacaklar mı?
Biz, askerler olarak her zaman en kötü ihtimali değerlendiririz, biz buna hazırız. Gerçi, sahip olduğumuz füzeler Rus yapımı değil ama kalitesi açısından daha kötü değil. Ve size şunu söyleyeyim ki biz bu durumu simüle ettik, atış gerçekleştirdik. Sonucu mükemmel oldu. Bugün itibariyle yerleşimlerimizi ve askeri tesislerimizi havadan füze saldırılarına koruyabileceğimizden eminiz.
Azerbaycan Savunma Bakanlığı, yakın gelecek için Rus mevkidaşlarıyla ortak tatbikat, ortak etkinlikleri planlıyor mu?
Planlıyor. 3 yıldır Uluslararası Askeri Oyunlar’a katılıyoruz. Bu çok iyi bir etkinlik, çok yüksek seviyede organize ediliyor. Tank biatlonuna da katıldık. Hazar Kupası’nda ekibimiz iyi derece yaptı. Bu yıl bu oyunlara ev sahipliği yapacağız. Hazar Kupası bu yıl Azerbaycan’da yapılacak. Eskide bu oyunlara sadece Rusya, Azerbaycan ve Kazakistan’dan ekipler katılıyordu, bu yıl katılımcı sayısı artacak. İran’ın ilgisi var. Birçok ülke gözlemci olarak katılmak istiyor. Bu bir gelenek haline geldi, önce gözlemci olarak katılan ülkeler sonra doğrudan oyunlara katılıyor. Kardeş Türkiye de ilgi gösteriyor.
Ayrıca Hazar Denizi’nde Rusya’yla ortak tatbikatlarımız oldu. Bu tatbikatlarda, terörle mücadele ve kurtarma operasyonları gibi faktörler üzerinde çalıştık. Bu normal, orduların entegrasyonu ilerliyor, deneyim değişimi yapılıyor, dostça ilişkiler kuruluyor. Askeri uzmanlarımızın eğitiminde Rusya’nın yardımına dikkat çekmek istiyorum. Rusya’nın askeri eğitim kurumlarında çok sayıda Azerbaycanlı öğrenci okuyor. Bunlar genelde hava savunma, hava kuvvetleri, muhaberecilik ve diğer alanlardan uzmanlar.
Askeri Oyunlar’ı anlattınız. Peki doğrudan tatbikatlar hakkında ne diyebilirsiniz? Bu yıl ortak tatbikat planlanıyor mu?
Hayır.
Bunu sebebi ne? Zira, tatbikatların daha iyi işbirliğini, terörle mücadeleye yardımcı olduğunu söylediniz.
Rusya’nın bu yıl böyle bir planı yok. Genel olarak bu yönde bir davet olursa biz hazırız.
Peki ya Azerbaycan organizatör olsa?
İşte bu Oyunlar’da birlikte sahne alacağız. Şu anda her iki ülke yoğun. Bizim kendi cephemiz var, Rusya’nın kendi cephesi. Tatbikatlarımız genelde cephede geçiyor, savaşa en yakın koşullar cephede oluyor.
Azerbaycan ile Rusya arasında askeri alanda eşi görülmemiş işbirliği var, eğitimden silahların modernizasyonuna kadar. Askeri ve teknik işbirliği anlaşmasının imzalanması planlanıyor mu? Belarus, Kazakistan ve Kırgızistan böyle anlaşmalara sahip. Bu anlaşmalar, Rus yapımı silah alımın ve personel eğitiminde ciddi kolaylıklar sağlıyor.
Burada farklı bir faktör var. Biz Rus silahını küresel fiyattan alıyoruz. Sıraladığınız ülkeler ise KGAÖ üyeleri. Bildiğim kadarıyla bu ülkeler silahı Rusya’nın içinde uyguladığı fiyattan alıyor.
İki ülkemiz arasında askeri ve teknik işbirliği anlaşması var, devletlerarası komisyon kuruldu. Bizim tarafımızdan komisyona Yakup Eyyübov, Rusya tarafından da Dmitriy Rogozin başkanlık yapıyor. Bu komisyon yılda birkaç kez toplanıyor, askeri ve teknik işbirliğinin yönlerini belirliyor. Bu toplantılarda önemli kararlar alınıyor. Ama bu bir çalışma süreci ve her halükarda sorunlar oluyor. Satıcı daha pahalıya satmak ister, alıcı daha iyisini daha ucuza almak ister. Bunu mecazi anlamda söylüyorum, doğrudan komisyonla ilgili değil. Elbette mevcut sorunlar üzerinde çalışılıyor. Bugüne kadar, Azerbaycan ve Rusya arasındaki anlaşmalarla öngörülen tüm silah sevkiyatları yüzde 90 oranında yapıldı.
Şimdi ek olarak bazı silahları inceliyoruz, sipariş ediyoruz, deniyoruz. Silah alımı, çok yönlü bir konu. Bir yandan şablonlardan uzak durmak lazım, diğer yandan da heterojenlik bakımda sorun çıkarıyor. Bu çok karmaşık bir konu.
Bu yakınlarda Astana’daki Suriye görüşmelerinin yeni turu yapıldı. Bu görüşmelerde Suriye’de gerilimi azaltma bölgelerinin oluşturulması konusu ele alındı. Rus özel temsilcisi Sayın Lavrentyev’in açıklamasına göre, Rusya bazı BDT ülkelerine bu bölgelerdeki ateşkesin kontrolüne katılmayı teklif etti. Azerbaycan böyle bir teklif aldı mı?
Lütfen, savunma bakanlığıyla ilgili soruları sorun. Ben sadece savunma bakanlığından sorumluyum.
Tamam, soruyu farklı soracağım: Azerbaycan ordusu, Suriye’deki gerilimi azaltma bölgelerindeki ateşkesi kontrol etmeye hazır mı?
Azerbaycan ordusunun savaşa hazır olma durumu üst seviyede. Savaş deneyimine sahip. Yaklaşık 30 yıldır savaşan bir orduyu düşünün. Evet gerilim azalıyor bazen yükseliyor. Ama ordu siperlerde. Azerbaycan ordusunun imkanlarından teorik olan bahsediyorum.
Ama bir yerlerde bir şeyler yapar mı, bu artık siyasi bir soru. Ben siyasetçi değilim, hiçbir zaman siyasetle ilgilenmedim ve düşünmüyorum da. Ama Azerbaycan ordusu verilecek tüm görevleri yerine getirecek güçte. Ben, savunma bakanı olarak ordumuzun savaşa hazır olma seviyesini yüksek olarak değerlendiriyorum. Ve bu sadece benim görüşüm değil.
Sayın bakan, Azerbaycan’ın Türkiye ve Gürcistan ile ortak askeri tatbikatları artık bir gelenek haline geldi. Bu yönde planlarınız ne? Varsa tarihleri belli mi?
Türkiye’yle şu anda hava kuvvetleri, özel tim, motorize piyade ve tank birlikleri ortak tatbikatlarımız yapılıyor. Aynı anda Gürcistan’ın da katılımıyla Eternity üçlü karargah tatbikatları yapılıyor.
Batum’da gerçekleşen son savunma bakanları görüşmesinde, Türkiye’yle ortak tatbikatlarımıza Gürcistan’ı da davet etme konusunda anlaşmaya vardık. Bu yılın haziran ayında Türkiye’yle ortak tatbikatımıza Gürcistan temsilcileri de katıldı.
Sohbetimizin sonunda şunu kaydetmek isterdim ki Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Rusya ordusunu güvenilir stratejik partner olarak görüyor ve gelecekte de askeri eğitim, ortak tatbikatlar ve askeri işbirliği alanlarındaki ilişkileri geliştirmeye hazır.
Sayın Bakan, teşekkür ederiz!
Ben de teşekkür ederim.